Medyada Üst Üste Açıklamalar

Paris'te üç Kürt kadın siyasetçinin öldürülmesiyle ilgili açıklamalar ve iddialar basında yer buldu.

Birgün gazetesinin internet sitesi Mardin Milletvekili Ahmet Türk'ün Paris'teki cinayetle ilgili olarak Türkiye medyasındaki haberleri eleştirdiği sözlerini aktardı.

Türk kesin kanıtlar olmadan bir şey söylemenin mümkün olmadığını belirtti.

"Tetikçi kim olursa olsun arkasında çok farklı güçlerin olabileceği ihtimali yüksektir" diyen Türk, öldürülenlerin örgütün karar mekanizmasında olan kişiler olmadığını anlatarak yaşananların iç hesaplaşmayla ilgili olmadığını vurguladı.

Türk haberde, Ömer Güney'in, Sakine Cansız'ın şoförü olduğu yönündeki ifadelerin de doğru olmadığını savunarak, bu insanların hiçbirisinin özel şoförünün bulunmadığını da söyledi.

"Örgüte sızmış olabilir"

İngiliz The Independent gazetesi dünkü haberinde zanlı Ömer Güney'in geçmişine ve cinayeti işleme sebeplerine dair şüpheler ortaya çıktığını yazdı.

Fransız polisinin cinayetin nedeni olarak PKK'nin iç çekişmeleri olabileceği üzerinde durduğunu belirten gazete, "Kürt ayrılıkçılar, öldürülen kadınlardan birinin şoförlüğünü yapan Ömer Güney'i radikal Türk milliyetçisi bir grubun örgüt içine sızdırmış olabileceğini iddia ediyor" diye yazdı.

"Beyninde tümör var"

Ömer Güney'in amcası Zekai Güney CNNTürk televizyonunda yeğeninin hasta olduğunu söyledi.

"Benim yeğenimin beyninde tümör var. Bir saat önce ne yediğini sorarsanız hatırlayamaz. Bu o çocuğun üstüne yıkılmak istenen bir suçtur."

CNNTürk konuyla ilgili haberinde, Güney'in bir yıl iki ay önce aidat ödeyerek Kürt derneğine üye olduğunu ve dernek içinde tercümanlık yaptığı iddialarına yer verdi.

"Kürtlüğü sevmediğini söyledi"

Fırat Haber Ajansı ise ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan ve Ömer Güney'le aynı evi paylaşan Y.A. ile görüşerek yayınladığı haberde şu ifadeleri kullandı.

"Y.A.'nın verdiği bilgilere göre, Kasım 2011'de üye olduğu Villiers-le-Bel Derneği'nde Kürtlere tercümanlık yaparak daha çok insanlarla ilişkilenen ve bu şekilde güven kazanan, dernek çevresine sessiz-sakin,'düzgün bir kişi' imajı çizen Güney, aslında evinde birlikte kaldığı kişi tarafından bile çok az tanınan, tüm yönleri ile şüpheli, 'karanlık' bir kişi olarak karşımıza çıkıyor."

Haberde Güney'in nasıl tanındığı sorusuna Y.A. şu yanıtı veriyor:

"Gözlemlediğim kadarıyla sakin, düzgün bir insandı. Sürekli dernek çevresindeki arkadaşlarla temas halinde gördüğüm için güvendim. İkinci bir izlenim, hep kendisine hedef belirlerdi. Bu ortamda hep bir konuma gelmek istediğini söylerdi."

Y.A. Güney'in babasının bir Kürt olduğunu söylediğini aktardı.

"Ancak Kürtlüğü sevmeyen bir tarzda olduğunu söyledi bana. Ve özellikle boşanıp Fransa'ya döndüğü esnada burada Kürt halkı içerisinde ilgi görmüş."

Y.A. Ömer Güney'in katledilen kadınlarla ilgili haberi duyunca "Ben inanmıyorum. Böyle bir şey olamaz. Sağ salim gördüm ve ayrıldım kendilerinden" dediğini de söyledi.

Ömer Güney pazartesi günü Fransız polisi tarafından "cinayetle olan bağlantısına dair hiçbir şüphe bulunmadığı" gerekçesiyle tutuklanmıştı. (YY)