Kraliyeti ve "skandallarını" neden seviyoruz?

*Oprah Winfrey yayınından ekran görseli.

Geçen yıl kraliyet ailesinden resmi olarak ayrılarak Kanada'ya yerleşen Prens Harry ve Düşes Meghan'ın Oprah Winfrey'e yaptığı açıklamalar dünya gündemine hızlı bir giriş yaptı. 

Düşes'in hamile olduğu sırada "Oğlunun ten rengi ne koyulukta olur?" şeklindeki imayı kimden aldığı konusunda net bir bilgi yok, ancak Prens Harry bu söylemin Kraliçe Elizabeth ya da eşi Dük Philipp tarafından gelmediğini açıkladı. 

Birleşik Krallık'tan yapılan resmi açıklamada "ırkçı söylemlerin ciddi şekilde soruşturulduğu" bilgisi verildi.

Abisi ve tahtın ikinci sıradaki veliahtı Prens William ise ailede ırkçı yorumların olup olmadığı yönündeki sorulara özetle "Bizim ailede öyle şeyler olmaz" şeklinde bir yanıt verdi. 

"Tek taraflı ilişki biçimine dönüşebilir"

Tarihin diğer kraliyet olaylarına bakmadan önce, TIME dergisine kraliyet ailelerinin yaşadıklarıyla neden bu kadar ilgilendiğimizi irdeleyen analizine göz atalım. 

Temple Üniversitesi'nde psikoloji alanında profesör olan Dr. Frank Farley "Biz sosyal hayvanlarız" hatırlatması yaparken ekliyor;

"Ünlü medya figürleri, hakkında bir şeyler öğrendiğimiz insanlar, ünlüler vb. ile çoğu zaman hayatımızın bir kısmını onlar aracılığıyla yaşıyoruz."

"Onlara duygusal yatırım yapıyoruz"

Farley, bunun "parasosyal davranış" etiketi altına düştüğünü söylüyor; bu, bir kişinin bir kişiye gerçekten anlamlı bir şekilde etkileşime girmeden bağlanabileceği tek taraflı bir ilişkiye dönüşebilir.

Parasosyal davranış, en sevdiğiniz televizyon programına veya spor takımına veya örneğin kraliyet ailesinin hayatlarına ve dramalarına duygusal olarak yatırım yapmayı içerebilir.

"İmrenmemiz öğretilen şeyleri temsil ediyorlar"

Uzmana göre özellikle ünlüler, bilinçaltında da olsa, imrenmemiz öğretilen şeyleri örnekledikleri için bu tür bir ilgiyi yakalayabiliyor. 

Farley, "Hepimizin zenginlik, şöhret, mutluluk, stil ve sosyal etki gibi hayallere sahibiz, bu erken peri masalları ve çocuklarımızı yetiştirme şeklimizle başlar," diyor ve kahramanlık konusundaki derin çekiciliğimizi canlandırdığını ekliyor: 

"Bu, hayatlarımız boyunca bir dereceye kadar bizimle kalır. Asilzadeler ve Hollywood figürleri ve Kardashian ailesi gibi diğer insanlar bu fenomeni canlı tutuyor."

Bu konuya neden merak duyduğumuzu irdeleyen analizlerden sonra ironik bir şekilde tarihteki farklı ülkelerden kraliyet üyelerinin (skandal demeyi uygun bulmuyorum, hangi olay, neye göre skandal?!) başlıklara taşınan sıradışılıklarını da hatırlayalım.

Monaco Prensi'nin çocuk ayrımcılığı

Monako Prensi II. Albert, 2005 yılında, Togo'dan eski bir uçuş görevlisi ile yaşadığı ilişki sonucu bir oğlu olduğunu kamuoyuna açıkladı.

2006 yılında, 1992 doğumlu evlilik dışı bir kızı olduğunu da açıkladı. 

Yüzme yarışlarında azimle kulaç atmayı sürdüren Charlene, 2000 yılında Monaco Uluslararası Yüzme Yarışları'na katılarak altın madalya kazanınca, Prens Albert ile ilk kez tanıştı.

Evlenen ikilinin ikiz çocukları bulunurken, Prens Albert'ın dört çocuğundan sadece ikisi varis olabilecek.

Şimdi bu aşk mı, "skandal" mı? 

Kral VIII.Edward, kral ünvanıyla aynı zamanda Anglikan Kilisesi'nin başı sayıldığıiçin boşanmış Amerikan Wallis Simpson ile evlenemedi. 

Tahta geçtikten yalnızca 326 gün sonra tüm haklarından feragat etti.

Edward bu hareketiyle tarihe "Tahtı terk eden kral" olarak geçti.

Simpson'ın boşanma kararı resmilik kazandıktan sonra, Edward ve Simpson 3 Haziran 1937'de Fransa'da İngiltere Kilisesi'ne bağlı bir papaz tarafından evlendirildi.

Bundan birkaç gün önce Kral VI. George, Kabine'nin tavsiyesi üzerine, yalnızca düke altes unvanını vermiş, düşesi bu onur unvanından yoksun bırakmıştı.

Sonraki iki yıl boyunca daha çok Fransa'da yaşayan Edward, birçok Avrupa ülkesini ziyaret etti. Almanya'da Naziler tarafından çok iyi karşılandı ve Adolf Hitler'le görüştü (Ekim 1937). II. Dünya Savaşı sırasında, Fransa'nın işgali üzerine Madrid'e geçti.

1945'ten sonra çoğunlukla Paris'te yaşayan Edward, ilk kez 1967'de düşesle birlikte, kraliyet ailesinin diğer üyelerinin de katıldığı resmi bir törene davet edildi. Dük ve düşeş öldükten sonra Windsor Şatosu topraklarındaki Frogmore'da yan yana gömüldü.

Muhabirden rüşvet aldı

York Düşesi Sarah Ferguson, ilginç haberlerle gündeme gelen İngiliz kraliyet ailesi.

Kraliçenin ortanca oğlu Prens Andrew'un eski karısı Ferguson, Mayıs 2010'da Prens Andrew'a erişim karşılığında gizli bir tabloid muhabirinden bir rüşvet alırken kasete yakalandı.

Düşes, o zamandan beri, prensden boşanmadan kısa bir süre önce, bir ada tatili sırasında ayak parmaklarını emen metresiyle İngiliz tabloidlerinde resmedildiğinden beri saray tarafında problem olarak görüldü.

Prenses Margaret'in boşanması

*Kraliyet ailesi üzerine yapılan Crown dizisinde Prenses Margaret'ı Vanessa Kirby. oynadı.

Kraliçe Elizabeth'in en küçük kız kardeşi, kraliyet ailesinin en çekici üyelerinden biriydi: Partileri, ilişkileriyle ilgili sık sık tabloid basının manşetlerine gördü. 

Eşi, Snowdon Kontu ile iki çocuğu vardı. Çift, Mart 1976'da ayrıldı ve Margaret'i 16. yüzyılda Henry VIII'den sonra boşanan ilk kraliyet yaptı.

Charles ve tampon meselesi

Prens Charles ve Camilla arasında, prensin Diana ile evli olduğu dönemde cilveli bir telefon görüşmesi de dahil olmak üzere, samimi sırlarını sızdıran olaylar zinciri "Tampongate" olarak anılıyor. 

Prens Charles ve Prenses Di'nin olaylardan sonra ayrılması ve Prenses Di'nin Pakistanlı kalp cerrahı Hasnat Han'a âşık olduğu iddiası manşetlere taşındı.

Yine tabloid basına göre çiftin ilişkileri "kültür farkından" dolayı yürümedi ve Prenses, Dodi Al Fayed ile görüşmeye başladı.

Yazıyı daha fazla örnek vermeden tam da bu olayla sonlandırmak istememin nedeni de "ölümcül sonuçlu bir merak oyunu" hikayesi olması. 

Paparazziler, merak ve üç cenaze

1997 yılında Dodi Al Fayed'le birkaç tatile çıktı. Ağustos ayında Akdeniz'de Dodi'nin 'Jonikal' yatında kaldı. Çok paparazzi kovaladığı için Diana ve Dodi Paris'e dönmeye karar verdi. Dodi'nin babasının otelinde kalmak istediler.

31 Ağustos sabah saat on iki buçukta Dodi'nin apartmanına gitmek için otelden çıktılar.

Otelin arkasından çıktılar fakat paparazzi onları bekliyordu. Giderken şoför (Henri Paul) yolu şaşırdı ve karanlık bir tünelde kaza yaptı.

Henri Paul ve Dodi al Fayed olay yerinde hayatını kaybetti. Paparazziler fotoğrafları çekerken ambulans geliyordu. İki  saat boyunca doktorlar Diana'nın hayatını kurtarmaya çalıştı. Saat dörtte Prenses Diana yaşamını yitirdi.

Sadece Diana'nın koruma görevlisi, Trevor Rees-Jones hayatta kaldı.

(PT)