Paramaz son yazısına şu başlığı atmış: “Ermenilerin Talebi”.
Hınçak gazetesinde 1914 yılının Mayıs ayında yayımlanmış yazı. Kadir Akın “Ermeni Devrimci Paramaz” kitabında aktarıyor bu bilgiyi. Paramaz yani Madteos Sarkisyan bir sosyalist, bir devrimci olmasının yanı sıra bir gazeteci, bir fikir insanı.
Yazıdaki talep 100 yıldır baki. Kadir Akın yazıyı alıntıladığı bölüme “Adaletin olmadığı her yerde her sadakat sahtedir”.
Paramaz yazısında taleplerini şöyle özetliyor: “Cesur bir milli siyaset: işte talebimiz. Cesur bir talep: işte duruşumuz. Ermeni, damla damla ölüp yok olmaktansa, Ermeni'nin yaşaması için bir kerede ölecek.”
1914 Haziran’ın sonuna doğru, Sosyalist Hınçak Partisi’nin (SDHP) kurucuları, merkez yöneticileri ve İstanbul'daki üyeleri, 17 Eylül 1913’de Romanya’nın Köstence şehrinde yapılan SDHP'nin 7. Kongresinde, İttihat ve Terakki yöneticisi Talat Paşa’ya suikast düzenlenmesi kararı alındığının ihbar edilmesi üzerine apar topar gözaltına alınır ve tutuklanırlar. Paramaz da tutuklananlar arasındadır.
Kadir Akın kitabında Paramaz’ın tutuklanmasını şöyle anlatıyor: “Paramaz İstanbul'a doğru yola çıkarken, başına geleceklerden elbette habersizdir. İstanbul onun için 1908 yılında ilan edilen Meşrutiyet sonrası vaktinin büyük bölümünü geçirdiği yerlerin başında geliyordu. 1910 yılında İstanbul'da yayımlanan Arevelk gazetesinin başyazarı olarak çalışmış ve Hayr (baba) Siva adıyla yazdığı mizah makaleleri severek okunmuştu.
"İşte şimdi çok sevdiği ve gazetecilik yaptığı İstanbul'a doğru yoldaydı. Paramaz'ın kendisi ve Mısır'daki görüşmeleri de, İstanbul'daki Hınçak parti üyeleri de, aslında sıkı bir denetim altındaydılar. Paramaz Osmanlı Emniyeti için, Van'daki tutukluluğu ve mahkemedeki tutumu nedeniyle bilenen bir isimdi. Daha İstanbul'a ayak bastığı andan itibaren takibe alındı."
Takip edilen Paramaz ve arkadaşlarına dönük operasyon 1914 yılının 16 Temmuz'unda İstanbul'da başlar, Ağustos ayının sonuna kadar devam eder. Tutuklananların sayısı kısa sürede 120 kişiye ulaşır.
Paramaz'ın ilk sorgusu Ağustos başlarında yapılır. Tutuklananların neredeyse yarısından fazlası serbest kalır.
Akın “ortada Talat Paşa'ya dönük somut bir suikast girişiminin bulunmayışı, tutuklananlardan az sayıda kişinin hapis cezalarına çarptırılacağı, büyük bölümünün de serbest bırakılacağına ilişkin bir kanaatin doğmasına neden olur” diye yorumluyor bunu.
Akın’a göre bunun bir nedeni, Ermeni reformunun yakın zamanda yeniden gündeme gelmiş ve aktüalite kazanmış olması olabilir. Akın bir neden daha olabileceğini söylüyor:
“Ama diğer yandan İttihat ve Terakki önderliğinin bu operasyonu abartarak Avrupa basınına servis etmesi ise, savaş esnasında ‘Ermenilerin arkadan vurmasının’ bir örneği olarak İttihatçılar tarafından kullanılmasına işaret etmektedir.”
Ancak sonuçta Paramaz ve arkadaşları 15 Haziran 1915 sabahına doğru saat 03.30'da Beyazıt Meydanı’nda asılacaktır. Kadir Akın’ın deyimiyle onların asılması 1915’te yaşanan felaketin işaret fişeği olacaktır. Akın Ermeni Soykırımı'nı hazırlayan tarihi koşulları, siyasi ortamı, o günlerden kalan anılar, belgeler, çalışmalar ile Paramaz ve arkadaşlarının ekseninde anlatmış. 318 sayfalık kitabın "Ermeni Devrimce Paramaz" başlıklı kitabın altbaşlığı "Abdülhamid'den İttihat Terakki'ye Ermeni Sosyalistleri ve Soykırım". Kitapta 20'lerin kim olduğuna dair bir de kapsamlı bir çalışma var.
İşte idam edilen 20'ler.
Asıl adı Krikor Garabetyan olan Aram Açıkbaşyan, 1869 yılında Arapgir'de doğdu.
İstanbul'a giderek Osmanlı İmparatorluğu'nun değişik yerlerinden okuyup, eğitim almak amacıyla gelen Ermeni gençleriyle birlikte İstanbul'da Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu.
SDHP'ye girmeden önce, 1890 Kumkapı mitinginin örgütleyicilerinden Hampartzum Boyacıyan ile birlikte hareket etti. SDHP Merkez Komitesi'nin kararıyla, 1892 yılında Mısır'a giden Garabetyan, Hınçak Partisi'nin çalışmalarına aktif bir şekilde katılarak, Mısır'da yeni şubeler kurulması için çalışmalar yaptı.
Garebetyan'ın asıl görevi ise o dönemde, Atina'da bulunan partinin merkeziyle
Batı Ermenistan ve Kilikya'daki Ermeni yerleşim bölgeleriyle, Ermenilerin nüfus yoğunluğu olan (Mısır, Filistin, vs. gibi) diğer şehirlerdeki Hınçak Partisi şubeleri arasında bağları koordine edip, güçlendirmeye çalışmaktı.
Garabetyan'ın çabaları sonucu parti merkeziyle Agın (Eğin), Arapkir, Divriği, Kemah ve Armıdan'daki Hınçak şubeleri arasında bağlar güçlendirildi. Garebetyan darağacına çıktığında son isteği, "tüm yoldaşlarıyla birlikte aynı yerde gömülmeleri" olmuştur.
İdam edildiğinde 46 yaşındaydı.
Doktor Benne, idam sehpalarının önüne geldiğinde "biz, 20'leri asıyorsunuz arkamızdan yirmi binler gelecek!" diye haykırdı.Hınçak Partisi'nin önemli simalarından Benne oğlu Bedros Torosyan (Doktor Benne) Kharberd'de doğdu.
Kharberd (Türkçe Harput, Rumca Kharbode Asurice Kordberd) Batı Ermenistan'ın aynı adı taşıyan ovasında, Aradzani'nin (Murat Su) sol tarafında bulunmaktadır.
Bedros Torosyan, Hınçak Partisi'nin önemli bazı simalanyla tanıştıktan sonra Hınçak Partisi'ne katıldı.
1880'de Denizli'de doğdu. Erken yaşlarında Ermenilerin uğradığı aynmcılık, baskı
ve zulme şahit olarak genç yaşta politik mücadeleye katılarak Sosyal Demokrat Hınçak Partisi'nin İskenderiye şubesine üye oldu.
Armenak'ın, SDHP'nin VII. Kongresi'nde Jön Türklerin sorumlu üç liderine suikast düzenlenmesi karara bağlanınca, Paramaz'ın başkanlığındaki örgütlenmeye katıldığı bilinmektedir. İdam edildiğinde 35 yaşındaydı.
İdam edildiğinde 30 yaşındaydı.
Vartan oğlu Sımbat Kılıçyan, 1885'te Amerikalı Ermeni yazar William Saroyan'ın da memleketi olan Bağeş'te (Bitlis) doğdu.
Ailesine yardımcı olabilmek için genç yaşta terziliği öğrendi. Daha sonra İstanbul'a yerleşti ve SDHP ile ilişki kurdu.
Hrant Yegavyan, zengin bir ailenin evladı olarak Arapkir'de doğdu.
1908'de İstanbul Ermeni Getronagan Lisesi'ne kaydolan Hrant, daha sonra eğitimini başkentteki üniversitenin tıp bölümünde sürdürdü.
Öğrencilik yıllarında Hınçak Partisi'nin Gençlik Kolu'nun yayınladığı "Kıvılcım" gazetesi çalışanlarıyla tanışan Hrant, az zaman sonra onlara katılarak, en aktif çalışmalarda bulunan gençlerden birisi olur.
1914'te ihbarcı Arşavir Sahakyan'a karşı suikast düzenleme suçuyla tutuklandı. Ağır işkencelere uğradıktan sonra, 15 Haziran 1915 sabahı Beyazıt meydanında idam edilenler arasında bulunan en genç devrimcilerden biri idi.
Hınçak Partisi'nin bilinen kadrolarından Garabet oğlu Keğam Vanikyan (partideki adı Vanik) 1884'te Van'da doğdu.
Küçük yaşta babasını yitiren Vanikyan annesi ve ninesi tarafından büyütüldü. İlköğrenimini Van'ın en büyük mahallesi Aykestan'da tamamlayan Vanikyan, ortaokulu Yeramyan Lisesi'nde devam etti.
Hınçak kaynakları Vanikyan'ın, zamanın en tanınan Ermeni fedai başlarından olan KERİ adıyla bilinen (kod adı Ardzruni) Hagop Avedisyan'a karşı özel bir saygı duyduğunu ve daha genç yaşlarda fedailere katılmak istediğini yazmaktadır. Vanikyan 1907 yılında Van Lisesi'nden mezun olduktan sonra İstanbul'a gelerek, Eczacılık Fakültesi'ne kaydoldu. Bir yıl sonra ise kaydını Hukuk Fakültesi'ne aldırdı.
Vanikyan çevresindeki ilerici ve devrimci gençlerin ortak çabalanyla İstanbul'da SDHP'nin Öğrenci Gençlik Örgütü'nü kurdu. Kısa bir süre içinde, sadece üniversitede değil İstanbul'un değişik enstitü ve yüksekokullarında öğretim gören Ermeni gençlerinden yüzlercesi Hınçak Öğrenci Gençlik Demeği'ne katıldılar. Bu gelişmeyi takiben Vanikyan'ın çabalan sonucu liseli öğrencilerin kendi gençlik örgütleri de kuruldu.
SDHP'nin inandığı ve savunduğu fikirlerin yaygınlaştırılması ve yığınlara ulaştırılması, gençliğinin çalışmalarının koordine edilmesi için bir yayın organı çıkarılması kararı alınmasının ardından, işçi ve emekçilerin bayramı olan 1 Mayıs 1911'de İstanbul SDHP Öğrenci Gençlik Örgütü'nün aylık dergisi "Gaydz" (Kıvılcım)'ın ilk sayısı yayımlandı. Kıvılcım dergisinin yaratılmasında büyük emeği geçen Vanikyan, "Vanik" rumuzuyla sürekli olarak yazılar yazdı.
İdam edildiğinde 31 yaşındaydı.
Krikor (JIu Kamig Boyacıyan, 1888'de İstanbul'da doğdu.
Kamig Boyacıyan'da İstanbul SDHP şubesi çatısı altında siyasi çalışmalara katıldı.
Hınçak kaynaklarına göre SDHP içinde aktif olarak çalışan Karning Boyacıyan Paramaz'ın grubuna dâhil edilmişti.
İdam edildiğinde 27 yaşındaydı.
Murad Zakaryan (Hagop Ğazaryan veya Kazazyan) Büyük Hayk'ın Duruperan vilayetinin Tsrönk köyünde doğdu. Köyü Muş'tan sadece 15 km. uzaktaydı.
SDHP'nin önemli fedailerinden birisiydi.
Murad Zakaryan'ın idam edilmeden önce,
"Ölürüm tabii, ancak bu düşünce uğruna ölürüm" dediği söylenir.
Vahan oğlu Tovmas Tovmasyan, 1888 yılında Kilis'te doğdu.
Tovmas Tovmasyan eğitimini tamamladıktan sonra pedagoji ile ilgilendi ve Kilis'teki Ermeni Okulu'nun müdürlüğüne getirildi.
Hınçak Parti'sinin Kilis'te aktif faaliyet yürüten isimlerinden biri olarak öne çıktı.
Tovmas Tovmasyan VII. Hınçak Kongresinde alınan kararlar sonrası kurulan Paramaz önderliğindeki gruba dahil edildi.
Yoğun işkenceler görmesine rağmen herhangi bir itirafta bulunmadığı bilinen Tovmas Tovmasyan, 19 yoldaşıyla birlikte Beyazıt meydanında idam edildiğinde 27 yaşındaydı.
Stepan oğlu Abraham Muradyan (veya Manukyan) 1889'da Kilikya'da doğdu.
SDHP'nin İskenderiye şubesi bünyesinde yürütülen çalışmalara aktif olarak katıldı.
26 yaşında idam edilen Muradyan'ın, İskenderiye'de bulunduğu sırada Ermeni cemaatinin korunması, güçlenmesi ve SDHP'nin örgütlenme çalışmalarında önemli bir rol oynadığı söylenir.