Tunus’un İlk Eşcinsel Cumhurbaşkanı Adayı Baatour Oldu

Tunus’un ilk eşcinsel cumhurbaşkanı adayı ve eşcinsel hakları savunucusu Mounir Baatour, LGBTİ+ hakları için mücadeleyi seçim kampanyasının merkezine koyuyor.

Tunus’da Kasım ayında gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine aylar kala, eşcinsel ve trans vatandaşların hakları için savaşan Shams Derneği’nin başkanı Baatour seçime adaylığını şu açıklama ile koydu:

“Yıllar boyunca azınlık hakları için savaştıktan sonra, fark ettim ki bu işi benden daha iyi yapacak biri yok.”

Seçim kampanyasını birey ve sivil hakları üzerine kuran Baatour, diğer adayların bu sorunlar üzerinde durmadığını belirtiyor.

"230. madde kaldırılsın"

Tunus ceza kanunundaki 230. maddenin yürürlükten kaldırılması için çağrıda bulunan Baatour, Tunus halkının eşcinselliğe bir suç olarak bakmasını bırakmasının zamanının geldiğini ve bu yasanın kaldırılması ile bunun sağlanacağını belirtiyor.

Eşcinsel ilişkiyi suç olarak tanımlayan 230. madde, homofobik saldırılar için genellikle cezai yaptırım uygulamıyor ve transların yasal kimliklerini değiştirmelerine izin vermiyor.

Örneğin, aralık ayında bir grup erkek tarafından fiziksel şiddete uğrayan ve suç duyurusunda bulunan bir eşcinsel, yargıcın dayatmalar içeren uzun konuşmasını dinlemek zorunda kaldı. Şiddete uğrayan kişinin eşcinsel olduğunun ortaya çıkması sonrasında sanıklar serbest bırakıldı.

“Cinsiyet eşitliği anayasaya aykırı”

Baatour’un seçim kampanyası eşcinsellerin problemlerini çözme odaklı olmasının yanı sıra Kuzey Afrika ülkelerinde cinsiyet eşitliği için mücadele etmeyi de içeriyor.

“Tunus anayasasına göre kadınlara erkeklerin yarısı kadar miras bırakılıyor. Cinsiyet eşitliği şu anki anayasaya aykırı. Ben bunu değiştirmek istiyorum.”

2011’de başlayan Arap Baharı ile devrilen Zeynel Abidin Bin ardından, Tunus diğer ülkelere kıyasla daha yumuşak ve demokratik bir geçiş süreci yaşadı.

Ancak, İslami partilerin yükselişi ile eşcinseller üzerindeki baskı artmış ve eşcinseller toplum içinde hedef gösterilmiş durumda.

“Demokrasi doğru anlaşılmıyor”

Baatour, demokrasi kavramının halk tarafından yanlış anlaşıldığını ve çoğunluğun azınlığa kurallarını zorla kabul ettirme yolu olarak kullanıldığını ekliyor.

“Demokraside önemli olan, azınlıkların haklarının korunmasının sağlanması.”

Baatour aynı zamanda ölüm cezasının kaldırılması ve dinlerin eşitliğinin sağlanması için de çalışacağını ekliyor.

(EEYEMK) 

*Haberi Eylem Ekin Yıldız çevirdi. Fotoğraflar: dw.com