Tunceli Emek Gazetesinin Derdi: Çifte Standartlı Adalet
Tunceli Emek gazetesi yetkilisi Dilek Karakoyun, Milli Eğitim Şube Müdürü yapılan Süleyman Çakmak'la ilgili ağır işleyen adaletin, gazetenin köşe yazarları Helin Karakoyun ve Mustafa Elveren'le kendisine soruşturma açmak söz konusu olduğunda hızlandığını savundu.
Dilek Karakoyun imzalı "Milli Eğitim ve Bir Garip Eğitim" başlıklı eğitim sistemini eleştiren haber-derleme yazısının gazetede yayımlanmasının ardından Süleyman Çakmak'ın "vurucu kobra" takma adıyla gazeteye tehdit içerikli e-posta mesajları gönderdiği iddia edilmişti. Çakmak şu an yargılanıyor.
Çakmak, 6 Ağustos 2009 saat 22:28'de, gazeteye gönderdiği mesajında, "Açıkça söylesenize! Çatladık, hasedimizden patladık desenize. Nasıl olur da bizim olan bir ilde birkaç da olsa din öğretmeni, 3-5 de olsa yabancı birileri idareci olur. Yüzde 100 bizden, bizim ırkımızdan, inancımızdan olmalıydı desenize... Çekemiyoruz, hasedimizden içimiz içimize sığmıyor desenize. Siz gerçekten faşistsiniz! Irkçısınız yani. Acıyorum size! Ve gülüyorum halk nazarında düştüğünüz komik halinize!" diyordu.
İfade için polis Isparta'daki okula gitti
Aylar sonra ifadesi alınan Çakmak, kendisini "Bu maille hakaret etmedim, aksine son derece didaktik yazdığım bu yazıyla uyardım. Eleştiri hakkımı kullandım" sözleriyle savundu.
Karakoyun, Çakmak'ı 40 günden fazla bekleyen adaletin, kendisini öğretmenlik yaptığı Isparta'da üç günde zorla ifade vermeye götürdüğünü yazdı; içinde bulunduğu zor durumu şöyle açıkladı:
"Çakmak yazılı savunma yapacak diye 40 günden fazla beklenirken, Mustafa Elveren'in soruşturması kapsamında burada adresimin verilmesi ve 'sınavları var geldiğinde ifade verse olur mu' diye savcılarla yapılan görüşmede, 'evrakın Isparta'ya gitmesi aylar bulur' denilmesine rağmen, üçüncü gün okuldan Isparta Terörle Mücadele Şube Ekiplerince ifade vermeye götürülüyorum. Tahmin edin nasıl bir durumdayım.
"Okulun Öğrenci İşleri Daire Başkanı, beni hanımefendi tanıdığını, ancak bir Tuncelili olarak terörle mücadele şube müdürlüğüne götürülmemden ötürü "Bu ne iştir?" demeye getiren cümleler kuruyor. .."
Çakmak 12 Ekim'de yargılanacak
Gazeteye bu nitelikte mesaj gönderenlerin birinin Samsun Belediyesi çalışanı İlker Ertuğrul, birinin de Çakmak olarak tespit edildiğini belirten Karakoyun, uzun süre sonra yapılan tespitte [email protected] adresinden gelen mesajın yine Çakmak'tan geldiğinin tespit edildiğini savundu.
Tunceli Sulh Ceza Mahkemesi'nin kendisine 12 Mayıs'ta gönderilen iddianameyi nihayet kabul ettiğine, duruşma günü olarak da 12 Ekim'in belirlendiğine işaret eden Karakoyun kızgın:
"Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, geldiği Tunceli'de bir konuşma yapıyor. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı ilk iş gününde hakkında soruşturma başlatıyor. Emniyetten konuşma kaydını istiyor. Adaletin bu hızı insanı duygulandırıyor. Zira geç tecelli eden adalet, adalet değildir demişler. Birilerine koşar adım tecelli eden adalet, başkalarında kağnıyla yol alabiliyor. Çoğunlukla da arada mola vererek..." (EÖ)
