Tuncel: Sokağın Sesini Dinlemeyen Siyaset Yapamaz

Blok vekilleri olarak Türkiye siyasetine yenilikler getirdiklerini ifade eden İstanbul bağımsız milletvekili Sebahat Tuncel, artık her verileni kabul eden değil, gerçekten demokratik ve özgürlük temelli mücadeleyi yükselten ve bu yolla diğer partileri de etkileyen bir siyaset ortaya koydukları görüşünde.

"Krizin aşılması için tüm taraflarla görüşülmeli"

Türkiye açısından ortada ciddi bir kriz olduğunu söyleyen Sebahat Tuncel, bu krizin aşılabilmesi için ilgili tüm tarafların görüşmesi gerektiği görüşünde.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) sadece Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile görüşmesinin bir anlam ifade etmeyeceğini söyleyen Tuncel, kendileri açısından krizin asıl nedeninin Kürt sorunu olduğu ve Kürt sorununun çözümü açısından temel politikası, "savaş politikası" olan AKP'nin adım atmasının son derece önemli olduğunu söyledi.

Recep Tayyip Erdoğan'ın son açıklamalarına bakıldığı zaman, savaştan yana tavır almaya devam ettiğinin görüldüğünü ve AKP'nin kendileriyle görüşmek için hala bir adım atmadığını söyleyen Tuncel, "Artık siyaset sadece Ankara'da yürütülmüyor. Artık sokakların sesini Ankara'ya yansıtmayan, sokakların sesini dinlemeyen siyaset yapamaz" dedi.

"Adım atıldığı zaman meclise gideceğiz"

Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşme için somut adımlar atıldığını görmedikleri sürece parlamentoda olmalarının bir anlam ifade etmeyeceğini savunan Tuncel, sözlerine şöyle devam etti:

* Bizim meselemiz meclise gidip gitmemek veya sadece milletvekili olmak değildi. Kampanyamızı da yürütürken halkımıza Kürt sorununun çözümü konusunda, halkların kardeşliği konusunda sözler verdik ve bunlar için çalışacağımızı söyledik.

* Ancak bizim bu koşullar altında parlamentoya gitmemizin ne Türkiye'ye faydası var, ne Kürtlere ne de demokrasi güçlerine...

* Bu açıdan, bizim tavrımız meclise karşı değil. Bizim tavrımız tıkanan siyasete karşıdır. Somut bazı adımlar atıldığında, koşullar uygun hale geldiğinde, demokratikleşme için rolümüzü oynayacağımıza ikna olduğumuz an tabi ki meclise gideceğiz. Ama şu an bu koşullar yok.

* CHP'nin yemin törenine katılmaması kendi tercihleridir. Kendileri toplantı yapıp ilkesel bir tavır almış durumdalar. Türkiye'de artık ciddi anlamda kriz durumu var ve bu krizin çözülmesi konusunda hala ciddi bir adım yok. (EKN)