"Kürt Diline Sahip Çıkmak Barışa ve Demokrasiye Sahip Çıkmaktır"

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul milletvekili Sabahat Tuncel, anadilde eğitim için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulan 1 milyon imzanın Kürt halkının hak talebinin kamuoyunda görünür kılınması için sembolik bir anlam taşıdığını ifade etti, "Kürt diline sahip çıkmak barışa ve demokrasiye sahip çıkmaktır" dedi.

Anadilini öğrenme ve kullanma hakkının bir halkın var olması anlamına geldiğini söyleyen Tuncel, "Türkiye'de 20 milyona yakın Kürt ve farklı etnik kimliğe sahip gruplar yaşıyor. Tüm etnik gruplar için anadili eğitimi Türkiye devletinin sorumluluğudur" diye ekledi.

"Talep yok sayılırsa çatışma ve kaos bitmez"

Tuncel, bianete, Türkiye'nin sahip olduğu çok kimlikli yapısına uygun bir eğitim sistemine ihtiyacı olduğunu söyledi.

"Kürtler Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yaşamak istiyorlar, ancak kendi kültürleriyle yaşamak istiyorlar. Anadil talebi bir kampanyadan ziyade hak ve özgürlüklerin devlet tarafından yok sayılmakta olduğuna dikkat çekmek için oluşturuldu.

"Bu Kürtler için bir mücadele gerekçesi hatta yaşam gerekçesi. Bu eşit ve kardeşçe yaşam talebinin vazgeçilmez bir parçası. Bu talep yok sayılırsa, Kürtlerin en temel insan hakkı olan anadili eğitimi hakkı yok sayılırsa Türkiye çatışma ve kaos ortamından kurtulmaz.

"Bu mesele sadece Kürtler'in meselesi değildir. Türkiye'de demokrasi ve barış meselesidir."

"AB ve BM'ye imza hukuksuzluğa dikkat çekmek için"

Toplana imzaların önümüzdeki günlerde Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler'e (BM) iletilecek olmasını da değerlendiren Tuncel, "Bizim esas amacımız Türkiye'de bir şeyleri değiştirmek. Buralara imza göndermemizin sebebi Türkiye'deki hukuksuz duruma dikkat çekmek ve sorunları görünür kılmak" diye konuştu

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının "Kürt açılımı" adı altında "birkaç göstermelik adımla üzerine düşeni yapıyormuş gibi davrandığını" söyleyen Tuncel, "Mesela Kürtçe yayın yapan TRT Şeş'i açtık, hiçbir sorun yok gibi yansıtılıyor. Ancak bu kanalın hiçbir yasal garantisi yok. Hükümet hatta hükümetin politikası değiştiğinde bile kanal kapatılabilir" dedi. (EG/EÜ)