"Kadınların sesini koruyun"

Türkiye dahil, dünyanın dört bir yanından 100 kadın siyasetçi, kadınların demokratik söyleme katılım imkanını korumak ve güvenli, güçlendirici bir çevrimiçi alan sağlamak adına Facebook’a çağrıda bulundu. Türkiye'den, HDP milletvekili Meral Danış-Beştaş ve CHP milletvekili Gamze Akkuş-İlgezdi imzacılar arasında. 

"Kadın politikacılar saldırıya uğruyor"

esitlikadaletkadin.org'a göre kadınların yaptığı çağrı şöyle:

"Sevgili Bay Zuckerberg ve Bayan Sandberg, bildiğiniz gibi, kamusal hayatta kadınların varlığı demokrasimizi güçlendirip daha temsili ve eşitlikçi bir hale getiriyor. Gerçek şu ki, COVID-19 salgını, kadın liderlerin önderlik ettiği ülke ve bölgelerin daha iyi yönetilme eğiliminde olduğunu gösterdi. Ne yazık ki, siyasetteki kadınlar platformunuzda yaygın cinsiyetçilik, nefret, taciz ve şiddet tehditleriyle karşı karşıya kalıyor ve bu da kamusal hayatta başarılı olmalarını zorlaştırıyor.

"Facebook’a, kadınların demokratik söyleme katılma imkanını korumak ve güvenli ve güçlendirici bir alan sağlamak adına daha fazlasını yapması için çağrıda bulunuyoruz.

"Parlamentolar Arası Birlik (Inter-Parliamentary Union) tarafından yapılan bir araştırmaya göre kadın siyasetçiler için, “… sosyal medya, psikolojik şiddetin – özellikle cinsiyetçi ve kadın düşmanı açıklamalar, aşağılayıcı görüntüler, mobbing, tehdit ve korkutmanın- bir numaralı yeri haline geldi.” Bilfiil, kadın milletvekillerinin yaklaşık yüzde 42’si, kendilerinin son derece aşağılayıcı veya cinsel içerikli görüntülerinin sosyal medya aracılığıyla yayıldığını gördüklerini bildirdi.

"Yakın zamanda yapılan başka bir araştırma da Amerika Birleşik Devletleri’nde, seçilmiş kadın temsilcilerin sahte haber hesapları tarafından erkek meslektaşlarına göre daha sık saldırıya uğradığını ve bu saldırıların kişisel özelliklerine veya karakterlerine odaklanma olasılığının daha yüksek olduğunu gösterdi. Örneğin, görev yapan bir kadın senatör, gerçek anlamda siyah veya Amerikalı olmadığı için saldırıya uğradı.

"Giderek artan delillerin de işaret ettiği gibi dünyanın dört bir yanındaki kadın politikacılar, internette toplumsal cinsiyet temelli saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Bu saldırılar kadınların itibarlarını yok etmek ve onları kamusal yaşamdan çıkarmak için sosyal medyanın sağladığı anonimlikle dezenformasyonu ve silahlaştırılmış nefreti harmanlıyor.

"Küresel alanda kadın politikacılar sosyal medya aracılığıyla yayılan son derece aşağılayıcı veya cinsel içerikli görüntüleriyle karşı karşıya olduklarını bildiriyorlar. Beyaz olmayan ve dini azınlıklara mensup olan kadın politikacılar hedef haline gelme konusunda daha da büyük risk altında."

"Saldırılar kadınları susturmak için"

"Sosyal medyada kadınlara yönelik saldırılar, manipüle edilmiş görüntüler, yanlış haber hikayeleri, kişisel bilgi ve cinselleştirilmiş profilleri paylaşmak gibi çeşitli kötü niyetli davranışları içeriyor. Bu saldırılar kimliğe bürünme, aşağılama, kişisel bilgiye ulaşma, takip etme, elektronik gözetim ve şiddet tehditlerini kullanıyor. Kadınları sevimsiz, duygusal, niteliksiz ve aptal olarak tasvir eden yaygın cinsiyetçi kanıları tekrarlıyorlar.

"Hiç kuşkunuz olmasın, platformunuzda kötü niyetle kullanılan bu taktikler, kadınları susturmak ve nihayetinde demokrasilerimizi zayıflatmak içindir. Kadınların sık sık kişisel haysiyetlerine yönelik hızlı ve yaygın olan kamusal saldırı tehdidini siyasete girmekten caydıran bir faktör olarak göstermeleri şaşırtıcı değildir."

"Cinsiyete dayalı dezenformasyonu durdurun"

Kadınların sesini korumak için Facebook’tan kendi kurallarını uygulaması için daha fazlasını yapmaya başlamasını talep eden kadın siyasetçiler, Facebook'un özellikle yapması gerekenleri şöyle sıraladı: 

• Adayları fiziksel şiddet, cinsel şiddet veya ölümle tehdit eden ve kadına yönelik şiddeti yücelten, kışkırtan veya öven gönderileri hızla kaldırmalı, ilgili hesapları devre dışı bırakmalı, suçluları kolluk kuvvetlerine sevk etmelidir;
• Kadınları hedef alan, şiddet barındıran, nesneleştiren, insanlıktan çıkaran, aşağılayan ve küçük düşüren cinsel terimleri içeren kötü niyetli nefret söylemlerini yok etmelidir;
• Tehdit, taciz veya suçlama yoluyla sürekli olarak hizmet şartlarını ihlal eden ya da kadın liderlere ve adaylara saldırmak için sahte kimlikler kullanan hesapları kaldırmalıdır; ve
• Tanınmış kadın figürleri yanlış temsil eden manipüle edilmiş görüntüleri veya videoları kaldırmalıdır.
• Facebook platformundaki cinsiyete dayalı dezenformasyonun büyümesini durdurmalıdır. Facebook’ta kadınlara yönelik nefret dolu içeriğin çoğu, aşırı ve tehlikeli bakış açılarını daha fazla erişim ve görünürlükle ödüllendiren algoritmalarınız tarafından güçlendiriliyor ve bu da önyargının büyümesi için verimli bir alan yaratıyor.

"Acil bir biçimde bu adımlar atılmalı"

Bunların Facebook’un şu anda atabileceği adımlar olduğunu söyleyen siyasetçiler, şöyle devam etti:

"Şu anda her zamankinden daha acil bir biçimde bu adımların atılması gerekiyor. Kadınlar seçimlerde giderek daha fazla aday oluyor ve ulusal liderler daha fazla kadının seçilmesi gerektiğini kabul ediyor. Ayrıca, pandemi doğrudan sosyal etkileşimi azaltırken, siyaset ve haberler hakkında bilgi ve diyalog için sosyal medyaya olan bağlılık artmış durumda.

"Bu bağlamda, tüm seslerin manipülasyon, taciz veya gözdağı olmaksızın duyulmasına izin vermek için bir tavır almanın ve çevrimiçi alanları korumanın vakti geldi de geçiyor. Demokrasimiz, kadınlar ve dünyanın tüm ülkeleri buna güveniyor."

(SO)