Gazetecilere Uluslararası Destek

KCK basın davasının 12. duruşmasını izlemeye gelen uluslararası heyet yaptıkları basın açıklamasında gazetecilerin meslekleri sebebiyle yargılanmalarının kabul edilemez olduğunu söyledi. 

Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) dönem sözcüsü Basın Konseyi’nden Kaan Karcılıoğlu bugün Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde görülen hem KCK Basın Davası’nda hem de Ergenekon Davası’nda gazetecilerin mesleklerini icra ettikleri için yargılandıklarını, bu yüzden bazı gazetecilerin hapiste olduğunu söyledi. 

Karcılıoğlu gazetecilerin hapsedilme tehlikesi olmadan haber yapabilmelerini sağlamak için duruşmaları takip edeceklerini dile getirdi. 

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Avrupa ve Orta Asya Direktörü Johann Bihr tüm hapis gazetecilerle dayanışmaya devam ettiklerini belirterek şunları söyledi: 

“Türkiye ifade özgürlüğüne yönelik yapılan düzenlemelerden memnun olmakla beraber bunların yeterli olmadığını düşünüyoruz. RSF’nin İfade Özgürlüğü Endeksi’nde 178 ülke arasında Türkiye’nin 154. sırada yer alması şaşırtıcı değildir. Türkiye'de gazetecilere yönelik tutuklamalar taciz boyutlarını aşmıştır. Bunun derhal sona ermesi gerekiyor.” 

Almanya Gazeteciler Sendikası (Deutsche Journalisten Union-DJU) yöneticisi Joachim Legatis gazetecilerin yargılanmaması gerektiğini belirterek “Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bu uygulamayı kınıyorum” dedi. 

Belçika Parlamentosu milletvekilleri Jean-Claude Defosse, Andre du Bus de Warnaffe ve Fatoumata Sibide de açıklama yaptı.  Defosse Türkiye’deki ifade ve basın özgürlüğüne yönelik baskıların kabul edilemez olduğunu söylerken Warnaffe de Belçika Parlamento'sunda geçirmiş oldukları bir önergeyle Belçika hükümetinin Türkiye’ye yönelik baskılarını genişleterek gazetecilere yönelik baskıları hafifletmeyi umduklarını söyledi. 

Birtane: Özgür basın susturulamayacağını gösterdi

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Kars Milletvekili Mülkiye Birtane Türkiye’de basın alanı da dahil olmak üzere hiçbir alanda  özgürlüğün olmadığını söyledi. 

“Basın emekçilerinin cezaevindeyken bile mesleklerini icra ettiklerini, haber yaptıklarını ve yazılar yazdıklarını gördük. Özgür basının susturulamayacağını, halkın bilgi edinme hakkının elinden alınamayacağını, tutukluluk süreleri boyunca  göstermiş oldular. Çözüm sürecinin dillendirildiği  bu süreçte basın emekçilerinin bir an önce serbest bırakılması gerekiyor." 

Basın açıklamasının sonuna doğru jandarma gazetecilerin görüntü almasını engellemeye çalıştı. BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel'in jandarmayla konuşmasının ardından tartışma sona erdi.

Duruşmada Mikail Barut’un birleştirilen iddianamesinin okunmasına devam ediliyor. (EA/AS)