"Bu Ne? Altın Erkek, Üstün Kadın"

Türkiye'deki gey, lezbiyen, biseksüel, trans (LGBT) bireylerin de 12 Eylül 1980 askeri darbesinde büyük bir zulme uğradığını belirterek davaya müdahillik talebinde bulunan Siyah Pembe Üçgen İzmir, bugün davanın görülecek 4. duruşmasında Ankara'da.

Dernek açıklamasında, müdahillik başvurularının kabul edilme ihtimalinin düşük olmasına rağmen "biz müdahiliz" diyor.

"32 yılın ardından o darbeci zihniyetin uzantısı bir anlayış, darbecilerin hukukundan ve icraatlarından, şiddetinden ve zulmünden payını ziyadesiyle alan LGBT bireylerin 12 Eylülcülerin yargılandığı davaya müdahil olamayacağını söylüyor.

"Ama örgütlü olmayışımız darbecilerin bizi tek tek yakalayıp cezalandırmadığı anlamına gelmez. Bilakis, tek silahı şiddeti uygulayarak, örgütlenmemize zinhar izin vermediğini gösterir."

Derneğin, sözlü tarih dizisi kapsamında hazırladığı "80′lerde Lubunya Olmak" kitabı, LGBT bireylerin 12 Eylül darbesi döneminde yaşadıkları hikayelerden oluşuyor.

"Seks işçiliği yapmak zorundasın"

* "Yüz kişinin içinde seni soyunduruyorlar, bir de copla haya yerine vuruyorlar: 'Bu ne lan!' diye. 'Altın erkek, üstün kadın!' diye."

* "O 80'li yıllar içerisinde çalışma alanlarımız gündüze döndü, ondan sonracığıma, gündüz müşteri edinmeye başladık. İşte kelle koltukta, kimimiz Belgrad Ormanları'na gidip çalışıyorduk, kimimiz karşılara gidip çalışıyorduk, yani kelle koltukta hayatı devam ettirmek zorundaydık: Çünkü ev sahibi darbeden anlamaz, elektrik darbeden anlamaz, ekmek, su darbeden anlamaz, ondan sonracığıma, diğer giderlerin, kuaför darbe oldu anlamaz, bunların hepsi parayla dönen şeyler, bakkalına, kasabına, kirana, ekmeğine, kıyafetine, aa bugün darbe oldu beni idare edin, diyemezsin: Yapacağın tek bir şey vardır; bugün de olduğu gibi, seks işçiliği yapmak zorundasın."

"Çuvala koydular; içinde de kediler"

* "Seni çuvalın içine koyuyorlar Ahlak'ta. Kediler de var. Kediler seni parçalıyor çuvalın içinde. Beni bıraktılar öğleden sonra saat üç dört gibi... Ben Sultanahmet'e gittim. Bir esnaf dedi ki: Senin bu halin ney?, Suratım paramparça. Elbiselerim yırtılmış. Her tarafım delik deşik olmuştu..."

*  "Taksim Meydanı'nda, Darbenin ilk günlerinde, iri yarı bir asker vardı.Tuttuğunu oradan geçerken hemen Taksim Parkı'na götürüp cinsel ilişkiye zorluyordu ve ne zaman görsek yapıyordu bunu."

* "On iki kişiydik galiba, bizi bir trene bindirdiler Haydarpaşa'dan. Kış, kar yağıyor. Bolu Dağı'na doğru iki dağın arası bir vadide bizi trenden indirdiler. Kar ışığında yolumuzu bularak ana caddeye çıktık. Bizi dağda ölüme terk ettiler."

* "Beni götürdüler Eski İzmir'in dağlarına, öyle bir yere geldik ki kurtlar köpekler uluyor. Gözlerimi açtılar, aldılar copları, beni dövmeye başladılar. 'Utanmıyor musun? Sen bu işi bir daha yapacak mısın? Bir daha yaparsan seni geberteceğiz, öldüreceğiz.'" (NV)