“Her bir evresi kendine özgü sorunları değil, yaşanası
zorunlulukları içeren yaşam sürecinde bireyin üretkenliğini artırmayı ve yaşam
kalitesini yükseltmeyi hedeflemesi ve bu doğrultuda çaba harcaması önemli ise
de; toplumsal yaşamın tehdidi altında incinebilen/savunmasız kalan yaşlıların
korunması, kollanması, bakılması ve desteklenmesi gerekiyor” diyerek
başladığımız bu yazıyı yaşlılık üzerine bazı notları sıralayarak sürdürelim.
- Yaşlanma
biyolojik bir süreç. Ancak bireysel farklılıklar içerir.
- Yaşlıların
toplumdaki statülerinin belirlenmesinde gelenekler ve kültür etkin rol
oynar.
- Toplumsal
refah düzeyi yaşlılara verilen hizmetleri yönlendirir.
- Toplumsal
değişim ve gelişim süreci yaşlının aile içerisinde bakımını yük/sorun
haline getirmekte / getirdi.
- Sosyal
güvenliği olan ve yararlanan kişi sayısı her geçen gün artıyor.
- Ortalama
insan ömrünün uzadığından, yaşlı nüfusu artmakta.
- Yaşlılar
negatif ayrımcılığa tabi tutulmakta. Niye?
- Özgüvenleri
düşük olduğundan.
- Göreli
yoksulluklarından.
- Kuşaklar
arası dayanışma değil gerilim olmasından.
- Bağımlı
yaşamalarından.
- Gelirlerinin
yetersizliğinden.
- Potansiyellerinin
tanınmaması ve kullanılmamasından.
- Yaşa
göre damgalanarak kategorize edilmelerinden.
- Yaşlılık
dönemine hazırlanmadıklarından.
- Yaşlılık
çok yönlü bir sosyal sorun.
- Yaşlılar
toplumda marjinalize ediliyor.
- Yaşlı
nüfusun artışı çalışma, ekonomi, eğitim, konut, sosyal hizmet ve sosyal
güvenlik vb. gibi alanlarda yeni düzenlemelerin yapılmasını zorunlu
kılmakta.
- Emekliliğinde
geliri azalan, ancak gideri artan yaşlıların ekonomik desteğe gereksinimi
olmakta.
- Sosyal
güvenliği olmayanların yaşlılığı daha
zor geçer.
- Sağlık;
“bedensel, ruhsal ve sosyal yönlerden tam bir iyilik hali” ise; günlük
temel gereksinimlerini karşılayamayan, süreli / sürekli bakıma gereksinim
duyan, kronik hasta olsun / olmasın tüm yaşlılar sağlıksızdır.
- Kronik
hastalığı olan yaşlılar tıbbi tedavi esnasında özellikle sosyal güvenlik
ve ekonomik boyutlu sorunlar yaşar.
- Kronik
hastalığı olan yaşlı;
- fiziksel
işlev kaybına uğrar,
- başkalarına
bağımlı hale gelir.
- duygusal
travmalar geçirir.
- Tıbbi
bakıma direnç gösterir.
- Çalışma
yaşamına geri dönemez.
- Kontrole
gitmek, ilaç vb. gereksinimlerini karşılamakta güçlük çeker.
- Aile
içinde statü ve rol kaybına uğrar.
- Çok
yönlü sorunlar yaşar.
- Değişik
kaygıları oluşur.
- Özel
bakım ve gözetim gereksinimi olan hasta yaşlıya destek verilmezse, tıbbi
tedaviden etkin şekilde yararlanamaz.
- Yaşlı,
hastalığının farklı evrelerinde karşılaştığı farklı sorunlara farklı
tepkiler verir ve farklı savunma mekanizmaları geliştirir.
- Yeterli
düzeyde desteklenmeyen yaşlıların yaşam kalitesi olumsuz etkilendiğinden,
alınacak çok yönlü önlemlerle yaşlı refahının sağlanması; toplumsal yaşamı ve dolayısıyla
toplumsal barışı olumlu etkiler.
- Aile
üyelerinden, arkadaşlarından, çevresinden, meslek elemanlarından sosyal
destek alan yaşlının stresi azalır, ruhsal ve fiziksel sapmaları daha
çabuk giderilir.
- Sosyal
destek; araçsal yardım ve duygusal yardım ile sınırlı olsa da;
- Yaşlının
sağlığını etkileyen ruhsal ve sosyal sorunların farkına varılması,
- Yaşlı
ve ailesinin kendi kendine yardım sürecinin kolaylaştırılması,
- Yaşlı
için toplum kaynaklarının
hareketle geçirilmesi,
- Yaşlı
ve ailesinin toplumsal önyargılarının giderilmesi ve çekingen tutumların
önlenmesi
yaşlı açısından önemlidir.
- Toplumumuzda, geleneksel değerlerin etkisiyle
yaşlılara bireysel destek verilse de, bu destek kendiliğinden, örgütsüz
ve plansız olduğundan yetersizdir.
- Yaşlılara
çok yönlü destek toplumsal sorumluluk ile gerçekleşebilir.
- Yaşlıların
toplum içerisinde bakımı; ancak yaşlıyı ve ailesini destekleyici
nitelikteki ara kurumlarla mümkün
olabilir.
Yaşlılara verilen hizmetin yasal dayanakları
Yaşlılığa ilişkin bu genel notlardan sonra ülkemizde
yaşlılara verilen hizmetin yasal dayanaklarını da kısaca sıralamakta yarar var.
- 1982
Anayasası, sosyal güvenlik kavram ve kapsamı içinde, nesnel sosyal
yardımlara (parasal sosyal yardım, sosyal bakım, rehabilitasyon
uygulaması) yer vermiştir.
- Uygulamada
yaşlılara verilecek sosyal hizmetlerin yürütülmesi için gerekli hukuki
düzeni, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu(SHÇEK)
Kanunu ile kurmuş, bir aile; anne-babası / büyükleri / yaşlıları için ‘ne
yapıyorsa, onu yapma‘ sorumluluğunu SHÇEK Genel Müdürlüğüne vermiştir.
- Kurum;
tehlike ve risklere açık olan
yaşlılara; kurum bakımı ve sosyal yardım hizmetleri vermektedir.
- Uzun
Vadeli Strateji-Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ile Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planında;
- Sanayileşme,
kentleşme ve aile yapısında meydana gelen değişmeler ve 60 yaş ve üstü
yaş grubundaki nüfus artışının , yaşlı kesime götürülecek hizmetlerin
önemini artırdığını,
- Yaşlı
kesime yönelik bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinin artırılarak
sürdürülmesi ihtiyacının önemini ortaya koyduğunu,
- Yaşlılara
yönelik evde bakım hizmetinin destekleneceği,
- Kurumsal
bakım veren huzurevlerinin sayı ve kalitesinin artırılacağı yer almıştır.
- Birleşmiş
Milletler (2002) II. Dünya Yaşlılık Asamblesi’nde “Yaşlanma: Uluslararası
Eylem Planı” hazırlanmıştır.
- Devlet
Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarlığının koordinatörlüğünde oluşturulan
“Yaşlanma Ulusal Komitesi”nce hazırlanan ‘Türkiye’de Yaşlıların Durumu ve
Yaşlanma Ulusal Eylem Planı’ Yüksek Planlama Kurulu’nun 01/05/2007 tarih
ve 2007/17 sayılı kararı ile kabul edilmiş olup, SHÇEK koordinatörlüğünde
ilgili kuruluşların işbirliği ile ‘Uygulama Programı’ hazırlanma
çalışmaları sürdürülmektedir.
Türkiye'de yaşlılara verilen hizmet türlerini bir başka
yazıda irdelemeye bırakıp bu yazıyı; insanın gözündeki ışığı sise dönüştüren
yaşlılığın yol açtığı nedenlerle, bir başka insana/kuruma tutuklu kalan
yaşlılara destek verilmesinin -her şeyden önce- insanlık görevi olduğunu
düşünerek harekete geçen herkese sağlıklı bir yaşam dileğiyle noktalayalım.
(ŞD/TK)
* Şadiye Dönümcü. Sosyal Hizmet Uzmanı.
** Bu yazıda; http://sosyalhizmetuzmani.org/yaslisosyalhizmetlerimiz.htm,
http://sosyalhizmetuzmani.org/yasligoturulansosyalhizmet.doc,
http://shcek.gov.tr’den
yararlanıldı.