Yargıtay Başsavcısının Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)
hakkında "laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu" iddiasıyla açtığı
kapatma davasına karşı gelen tepkiler demokrasi ve özgürlük talebinden çok
varolan muhafazakar ve baskıcı sistemin savunusunu öne çıkarıyor.
2002'ten bu yana iktidarda olmasına rağmen yargının
siyasallaşmasının önüne geçmek, siyasi partilerin kapatılmasını güçleştirmek ve
demokratikleşme için adım atmayan AKP, başsavcıyı hedef alarak, 22 Temmuz
seçimlerindeki oy oranından dolayı "milli iradeyi temsil ettiğini"
iddia ederek iddianamenin içeriğini yok sayıyor.
AKP'ye yönelik açılan davaya gelen itirazlar şöyle:
- AKP iktidar partisi, yüzde 47 oy alan parti kapatılamaz, AKP
"milli irade"yi temsil ediyor: Şanlıurfa'da partisinin kadın kolları
toplantısında konuşan Erdoğan, "Meydanlar ortada, millet meydanlarda.
Demokrasi bu, cumhuriyet, cumhur bu, kararı millet verecek" dedi. Erdoğan Siirt'te de
"Şunu iyi bilmemiz lazım; dünkü olay AKP'ye
yönelik atılmış bir adım değildir. Dünkü olay milli iradeye yönelik atılmış bir
adımdır" diye ekledi. AKP için Anayasa taslağını hazırlayan ekipten Prof. Dr.
Ergun Özbudun "O zaman halkı da kapatıp, uzaydan halk getirelim” dedi.
- Savcı siyasi hareket ediyor: Savcının iddianamesinde
hakkında siyaset yasağı istenen isimlerden Bülent Arınç "Bu iddianame
hukukun değil, kin ve garezin ürünüdür” dedi. Arınç, Mehmet Gül'ün cenaze
töreninde de "Ölüm en büyük gerçek. Başsavcı da bunu görmeli" dedi.
Erdoğan, Yalçınkaya'ya yönelik olarak "Herkes bu memlekete vereceği
zararın vebalini üstleneceğini bilmelidir" dedi.
- Üyelerinin sözleri ve eylemleri nedeniyle parti kapatılamaz:
Bülent Arınç'a göre "parti yöneticilerinden veya temsilcilerinden hukuka
aykırı eylem yapanlar varsa, cezasını mahkemelerde bireysel olarak çekerler,
ama onların hataları sebebiyle bir iktidar partisini kapatmak, üçüncü dünya
ülkelerinde bile mümkün değil".
- Ekonomi zarar görür: Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a göre
"dava Türk ekonomisine büyük yük getireceği" için "herkes
dikkatli olmalı".
Sorular
- AKP'nin milli iradeyi temsil ettiği iddiası faşizan bir
yönelime işaret ediyor ve hukuki bir argüman değil. Yüzde kaç oy alan parti
kapatılabilir? Halk ne derse o olur mu? Demokraside halk isterse odunu bile mebus yapabilir, şeriatı bile mi getirebilir?
- Savcı Yalçınkaya'nın "hukuki değil siyasi gerekçelerle
dava açtığı" iddiası doğru olabilir ama AKP'nin örneğin Şemdinli davasında
savcı Ferhat Sarıkaya görevden alındığında sesini çıkarmadığını hatırlamak
gerekli.
- "Avrupa'da böyle uygulama yok; dünyaya rezil olduk"
itirazını değerlendirirken de hükümetin yine Avrupa'da olmayan örneğin 301. maddeyi ne kadar
inatla savunduğunu unutmamalı.
- Yargıtay Başsavcısı, iddianamesini
Anayasanın 69. maddesi ve Siyasi Partiler Yasası'na (SPY) dayandırıyor. Anayasa
Mahkemesi son 44 yılda 24 parti kapattı.
SPY'de değişiklik için 2 milyon imza toplandı. Demokratik
Toplum Partisi (DTP) bu konuda değişiklik önergesi verdi.
DTP'ye kapatma davası açıldığında AKP'den tepki gelmedi. (EÜ/GG)