“Ne üniversiteler YÖK’ün deneme tahtasıdır; ne de bizler kaderleri üzerinde sınırsız tasarrufta bulunabilen paryalar. Bilinsin ki, biz kimseyi geleceğimizle oynatmayacağız, kimseyi umutlarımızla, emeğimizle alay etmesi için izin vermeyeceğiz.”
“Bologna sürecini, TÜSİAD Yükseköğretim Raporu’nu ve YÖK Yükseköğretim Strateji Raporu’nu hayata geçirmeye dönük hiçbir uygulama kabul edilemez” diyen Ozansü taleplerini şöyle sıraladı:
Üniversitelerimizde çalışmakta olan mevcut tüm 50’d’li araştırma görevlileri, derhal 33/ a hükmünden istihdam edilmeye başlansın,
Akademisyenliği, niteliksiz bir iş haline getiren 50/d uygulamasına derhal son verilsin,
Üniversitenin kendi kaynaklarını yaratması adı altında yürütülen özelleştirme uygulamalarına son verilsin,
Yükseköğretimde özelleştirme yerine kamu finansmanı esas alınmalı, genel bütçeden ayrılan pay arttırılsın,
Mali özerklik üniversite idarecilerinin harcamalarının kamu denetiminden çıkmasının gerekçesi yapılmasın.
Ozansü sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bilimsel üretimin verimliliği ve akademik özgürlüğün temeli tüm üniversite personeline iş güvencesi sağlanması ve eksik nitelikli eleman kadrolarının derhal doldurması ile mümkün olacaktır.”
Beyazıt meydanında çeşitli grupların YÖK protestoları vardı. 6 Kasım İnisiyatifi, Üniversite Öğrencileri, Öğrenci Kolektifi, Devrimci Proleter Gençlik, Öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen) ve Anadolu Gençlik Derneği ayrı ayrı yaptıkları basın açıklamalarıyla YÖK’e hayır dediler. (BÇ)