Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) dünyada
her gün yaklaşık bin 500 kadının hamilelik ve doğuma bağlı sorunlar nedeniyle
öldüğünü; kalkınmış ve kalkınmakta olan ülkeler arasında bu konuda yaşanan
eşitsizliğin diğer tüm konulardan daha derin olduğunu açıkladı.
Dünya Çocuklarının Durumu 2009 raporunu yayınlayan örgüt,
beş yaş altı çocuk ölümlerinin yaklaşık yüzde 40'ının doğumdan sonraki 28 gün
içinde gerçekleştiğini belirtti. Az kalkınmış bir ülkede doğan bir bebeğin ilk
ay içinde ölüm riski sanayileşmiş bir ülkedeki bebeğe göre 14 kat fazla.
"Anne ve Yeni Doğan Sağlığı" başlığını taşıyan
yıllık rapor, sağlık hizmetlerinin gelişmesi ve bu hizmetlere erişimin
artmasıyla anne ölümlerinin yüzde 80'inin önlenebileceğini belirtti.
Bu alandaki Binyıl Kalkınma Hedefleri, çocuk ölümlerini
2015'e kadar 1990 oranlarına göre üçte iki azaltmayı; anne ölüm oranını da
dörtte üç azaltmayı; ayrıca tüm insanların üreme sağlığı hizmetlerine erişimini
sağlamayı öngörüyor.
Türkiye
Rapordaki verilere göre,
-
Türkiye'de 1990'da her bin çocuktan 82'si beş yaşına
gelmeden ölürken 2007'de bu sayı 23'e düştü. Türkiye beş yaş altı ölüm oranı
sıralamasında 104. sırada. Bir yaş altı ölüm oranları da bin bebekte 67'den
21'e indi. 2007 rakamlarına göre her yıl 1 milyon 381 bin yeni doğum oluyor.
-
2000-2007 arasını kapsayan verilere göre, bebeklerin yüzde
16'sı düşük doğum ağırlığıyla doğuyor. İlk altı ay sadece anne sütüyle beslenen
bebeklerin oranı yüzde 21. İyotlu tuz kullanan hane oranı yüzde 64.
-
2006 verilerine göre, sağlıklı içme suyuna ulaşabilen nüfus
oranı kentlerde yüzde 98, kırsalda yüzde 95. Gelişmiş kanalizasyon hizmetine
erişebilen nüfus oranı kentlerde yüzde 96, kırsalda yüzde 72. Türkiye'de
zorunlu aşılar devlet tarafından karşılanırken çocuk felci, sarılık, gibi aşılar
yüzde 95'in üzerinde bir oranda uygulanıyor.
-
2000-2007 verilerine göre, 15-24 yaş arası gençler arasında,
erkeklerde okuma-yazma oranı yüzde 98, kadınlarda yüzde 94. 2006 verilerine
göre, 100 kişiye 71 telefon, 18 internet erişimi düşüyor.(EÜ)