"Şiddete Karşı Meclis Komisyonu Kadın Örgütlerinin Denetiminde Çalışmalı"

Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu, erkek şiddeti ve kadın cinayetlerine karşı Meclis bünyesinde kurulacak komisyonun şeffaf olması ve kadın örgütlerinin denetiminde çalışması gerektiğini vurgulayan bir açıklama yayınladı.

150 kadın ve LGBTİ örgütü, “Meclis olağanüstü toplansın! Acil Önlem Alınsın” talebiyle biraraya gelmiş ve Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu’nu kurmuştu. 3 Aralık’ta ise erkek şiddetiyle ilgili Meclis araştırması açılacağı ve 17 üyeden oluşan bir Meclis Komisyonu kurulacağına dair TBMM kararı Resmi Gazete’de yayınlanmıştı.

Konuya ilişkin bir açıklama yapan Grup, “Talebimiz Meclis’ten sadece olağanüstü bir toplantıda konuyu gündem yapıp defteri kapatması değil” derken, Meclis'in önleyici ve sürekliliği olan politikalar belirlemesi gerektiğini vurguladı.

Sorunun çözümü için Araştırma Komisyonu kurulmasının tek başına yeterli olmayacağına dikkat çeken kadın ve LGBTİ örgütleri, bu komisyona eşlik edecek daimi ve bağımsız bir izleme mekanizması oluşturulması gerektiğini belirtti.

“Fıtrat gölgesinde erkek şiddeti önlenemez. Meclis’in çoğunluğunu oluşturan AKP’nin, kadın ve erkeğin eşit olmadığını savunuyor olması, komisyonun alacağı kararlar konusunda güvensizlik duymamıza neden oluyor” denildi.

Sürekli komisyon, acil eylem planı, sivil denetim

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bu komisyonun sonuç alıcı çalışabilmesi için faaliyetlerini şeffaf yürütmesi, süreli değil sürekli olması ve Meclis dışından kadın örgütlerinin oluşturduğu bağımsız bir izleme komitesinin denetimine ve sözüne yer açması gerekir. Meclis’in, Komisyon çalışmalarını beklemeden kadın ve trans cinayetlerini durduracak ve takip edecek özel bir birimi derhal kurmasını ve konuyla ilgili tüm bakanlıkların acil olarak ortak bir eylem planı oluşturmasını da, olmazsa olmaz önemde buluyoruz.

“Erdoğan ve AKP hükümeti hergün kadın cinayeti haberlerini okuduğumuz, duyduğumuz bu ülkede 'fıtrat' diyerek, kadın cinayetlerinin faili oluyor/faile ortak oluyor. Kadınları 'cezalandırmayı', 'öldürmeyi' toplumsal alanda meşru kılıyor.

“Biz kadın ve trans cinayetlerine karşı mücadeleyi, erkek şiddetine direnmeyi sadece Meclis’in güvensiz ellerine bırakmıyoruz! Kadın cinayetlerine karşı ‘elleri kırılsın’ diye tepki verip, ikinci eş meselesini ‘misafirperverlikle anlatan’ Ayşenur İslam’ın yürüttüğü Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na hiç bırakmıyoruz! Biz bu kurumlara sadece görevini hatırlatıyoruz!

“Meclis’in görevini yapması için ısrarımızı sürdüreceğiz. Bunun için  Araştırma Komisyonlarının çalışmalarını şeffaf yürütmesi, kadın örgütlerinin denetimine ve politikalarına açması gerektiğini tekrarlıyoruz!” (ÇT)