"Kızımız Geri Gelmeyecek Ama..."

İlk çocuğunun doğumundan 47 gün sonra sezaryen operasyonu sırasında ve sonrasında yapılmış olan dizi hata nedeniyle hayata veda eden Handan Aydemir’in ailesi, olaydan sorumlu tuttukları hastane aleyhine açtıkları bir milyon YTL tutarındaki tazminat davasının sonucunu bekliyor bu günlerde…

Aydemir ailesi, davanın kazanılması durumunda alacakları tazminatın, gelinleri Handan Aydemir’i geri getirmeyeceğini ve Neslişah’ın annesini görerek büyümesini sağlamayacağını biliyor. Hastanenin maddi yardım önerisini reddeden aile tek isteklerinin, gelinlerini kaybetmelerine neden olan kusurun yargı tarafından onaylanması olduğunu söylüyor.

Doktorun dramı 

Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uzman göz doktoru olarka görev yapan 27 yaşındaki Handan Aydemir, bundan üç yıl önce makine mühendisi Şeref Aydemirl’le evlenmişti. Bir bebekleri olacağını duyduklarında bütün aile bayram yapmıştı ancak yaşadıkları bu sevincin, ardında büyük bir dramı sürüklediğini ve hayatlarını bir daha asla eski haline döndürülemeecek şekilde sarsacağını bilemezlerdi.

Genç kadın, kızını kucağına alacağı hastane olarak Özel Sema Hastanesi’ni seçmişti.Doğumun sezaryenle yapılacağı kararlaştırılmıştı.Heyecanlıydı, olabilecek en küçük bir aksiliğe bile tahammülü yoktu, bu nedenle bütün kontrollerine zamanında gitmiş, hamileliği boyunca uyması gereken yasaklara harfiyen uymuştu.

Sonunda kızı Neslişah’a kavuşacağı operasyona alınmadan önce sağlıklı ve umutlu bir genç kadın olarak sevdiklerine son defa bakmıştı hastane odasında…

Operasyon genç kadının hayatını karartacak bir hatayla tamamlanmıştı…Görevli anestezist Fisun Gülcan, operasyon sırasında genç kadının yemek borusunu zedelediğinin farkına varmamıştı.Bu dikkatsizlik, bir başka sorun nedeniyle nefes alamayan Aydemir’e müdahale eden doktorunda gözünden kaçmıştı.

Bir hafta sonra

Handan Aydemir odasına çıkarılmadan önce boğazında hissettiği tahriş nedeniyle Fisun Gülcan’a sitem etmiş “Yüzünüzü ömrümün sonuna dek unutmayacağım”demişti. Ne var ki anestezistin bu siteme cevabı oldukça garipti” Ne yapayım,çeneniz çok küçüktü.”

Genç kadın aldığı bu cevaba rağmen odasına alınıp tam anlamıyla ayıldıkdan sonra Fİsun Gülcan’a kaba davrandığı için pişmanlık duyarak ondan özür dilemişti. Operasyon sırasında kanayan boğazı aradan saatler geçmesine rağmen hala rahatsız ediyordu genç kadını, boğazındaki yanma nedeniyle hemşirelerin getirdikleri hoşafı içmekte bile zorlanıyordu.

Handan Aydemir bundan sonraki günlerini sırtındaki ve göğsündeki ağrılardan yakınarak geçirdi ama sürekli şikayet ettiği bu ağrıların nedeni yapılan tetkiklere rağmen bir türlü bulunamadı.

Asıl sorununun ne olduğu ancak doğumundan bir hafta sonra komaya girdiğinde anlaşılabilecekti.Geçirdiği operasyon sırasında yemek borusu delinen genç kadının boğazından geçen tüm besinler vücuduna yayılmıştı ve bu durum kaçınılmaz bir enfeksiyona neden olmuştu.

Yardım teklifi

Handan Aydemir, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne nakledilerek burada bir dizi operasyon daha geçirdi ancak hayatta kalması için harcanan çabalar yetersiz kadı. 27 yaşındaki çiçeği burnunda anne,hayata daha fazla tutunamamıştı. Yalnızca 47 gün önce dünyaya getirdiği kızı,onun yüzünü birdaha asla göremeyecekti.

Hastane yetkilileri, Handan Aydemir’in ailesine bir daire ve küçük Neslişah’ın kendi okullarında okutulacağı taahhüdünü verdi ama aile bunu reddetti.

Başhekim İlyas Akdemir'in açıklaması

“Handan Aydemir’in ameliyatı sırasında anesteziyi yapan Fisun Gülcan 25 yıllık uzmanlığı bulunan deneyimli bir doktor. Çok üzgünüz. Yine de gerçekleri kabul ediyoruz. Böylesi talihsiz bir olaya mümkün olabilecek en yapıcı tavırla karşılık verdik hastane olarak.

Vefat eden hastamızın anatomik yapısından kaynaklana bir hata sonucunda kendisini kaybettik. Böyle bir olay yaşandığı için çok üzgünüz. Hastanemizde yapılan tüm operasyonlars sırasında iki anestezi uzmanını mutlaka ameliyathanede bulunduruyoruz. Yine de bu vahim olay gerçekleşti. Bu konudaki üzüntümüzü göstermek için aileyle en başından beri anlaşmaya çalıştık ama onlar bir milyon YTL’ye yakın para istedi. Oysa adli tıp kurumu’nun bu tür olaylar için belirlediği standart rakamın üzerinde bir para teklif etmiştik kendilerine. Bu nedenle Aydemir ailesinin teklifimizi reddetmesi bizi büyük bir şaşkınlığa uğrattı.

Ayrıca çocuğun eğitim masraflarını karşılamak isteğimizide kendilerine ilettik.Yinede bir çözüme ulaşmak mümkün olamadı ne yazıkki…Bugün Aydemir ailesinin yargıya intikal ettiği bu olay hakkında daha fazla konuşabilecek bir şey yok. Artık her şey yargının elinde. Verilecek kararı beklemek durumundayız.” (TK/NZ)