İşkenceye Değil, Haberciliğe ''Sıfır Tolerans''

Bir kadının İzmir Karabağlar Polis Merkezi’nde şiddet görmesiyle ilgili savcılığın düzenlediği iddianameyi haberinde “skandal” olarak yansıtan Milliyet Gazetesi muhabiri Kemal Göktaş hakkında soruşturma yürütülüyor.

Savcı Göksel Er’in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunması üzerine Göktaş hakkında “kamu görevlisine hakaret” ve “yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs” şüphesiyle soruşturma açıldı.

Soruşturma sonunda dava açılması yönünde karar alınırsa Göktaş, işkence konusundaki yargı uygulamalarını eleştirdiği için üç yıldan altı yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.

Göktaş: İşkence haberi, topluma karşı görev

Göktaş, bianet’e, 29 Eylül’de İstanbul Cumhuriyet savcısına ifade vermeye gittiğini, soruşturmanın sonucunu beklediğini ifade etti. Haberci, şiddet yaşandığı karakoldaki bir polise, mağdur Fevziye Cengiz’inkinden daha az ceza istenmesini gündeme getiriyor, eleştiriyordu.

Gazeteci ifadesinde, “İşkence gibi bir insanlık suçunun yargılandığı davada basının eleştirel haber yapması sadece görevi değil topluma karşı sorumluluğudur” dedi. Kamu görevlilerinin işlediği suçlarda cezasızlığın bir yargı pratiği haline geldiğini ifade eden Göktaş’ın ifadesinde şu tespitlere yer verdi:

“Hakkımda suç duyurusunda bulunan sayın savcı, eleştirel haber yapmamı yargıyı etkilemeye teşebbüs olarak nitelemekte, hatta hakaret olarak değerlendirmektedir. Oysa bu davalarla ilgili süreç devam ederken basının ve kamuoyunun ilgisi olmadığı durumlarda vahim hukuk hataları yapılmakta ve bu suçlar cezasız kalmaktadır. Bu yönüyle hakkımda üst sınırı altı yılı bulan suçlamalarla şikâyetçi olması hem işkence suçuna hem de basın özgürlüğüne ilişkin daha kat edeceğimiz çok yolun olduğunu göstermektedir” (EÖ).