HDP: Kamu Düzeni Adı Altında Siviller Vuruluyor

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Yükseova'daki eylemlerde dün hayatını kaybeden Rojhat Özdel'e ilişkin yazılı bir açıklamasında hükümeti, "güvenlik güçlerinin yaptığı provokasyonlara karşı gerekli tedbirleri alması için" uyardı ve İçişleri Bakanı’nı göreve çağırdı.

6-7 Aralık 2013’te  PKK’lilerin mezar taşlarının tahrip edilmesi protestosunda polis kurşunuyla hayatını kaybeden  Veysel İşbilir, Mehmet Reşit İşbilir ve Bermal Tokçu'un ölüm yıl dönümünde protesto eyleminin yapıldığı Yüksekova'da dün gerçekleşen eylemlerde, 17 yaşındaki Rojhat Özdel silahla ağır yaralanarak hayatını kaybetmişti.

Hakkari Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada Rojhat Özdel'in, Adliye Lojmanları yakınında polisle çatışmaya girdiği, üzerinde tabanca ve molotof kokteyli bulunduğu iddia edildi.

İçişleri Bakanlığını göreve çağıran HDP “Olayı kapatma çabası içerisine giren Hakkari Valisi ve Emniyet Müdürü başta olmak üzere, olayın sorumluları derhal görevden alınmalı, failler bir an önce yargıya teslim edilmelidir. Bu konunun takipçisi olacağız” dedi.

Cenaze için kepenkler kapalı

Yaşananları protesto için Yüksekova ve Şemdinli’de eczane ve fırınlar dışındaki işyerleri kepenk kapattı.

Yüksekovahaber’e göre, Özdel’in cenazesi sabah saatlerinde Malatya Adli Tıp kurumundan alınarak Yüksekova'ya doğru yola çıkarıldı.

Ayrıca dün gözaltına alınan J.K., E.Ç., D.A., T.T. ve M.K. adlı beş kişinin sorgularının sürdüğü belirtildi.

HDP: Görgü tanıklarına göre özel tim vurdu

HDP bugü yaptığı yazılı açıklamada “Rojhat Özdel’in vurulması, hükümetin ‘kamu düzeni’ adı altında otoriter tedbirlere yönelmesinin ve polise geniş yetki alanı oluşturmasının bir sonucudur” dedi.

“Görgü tanıklarının anlatımına göre, Özdel, evine yaklaşık 100 metre uzaklıkta bulunan tepedeki özel harekât timleri tarafından hedef alınarak vuruldu.

“Provokasyonlarını Özdel’in cenazesi hastanedeyken de sürdüren güvenlik güçleri, zırhlı araçlarla hastaneyi kuşatırken, içeriye gaz bombası ve plastik mermi atmış, çevrede toplanan yurttaşları ise 'gerekirse yine aynısını yaparız' sözleriyle tehdit etmiş, Milletvekilimiz Esat Canan’ın içeri girmesini engellemiştir. Polisler, görüntü alan gazetecilere de saldırmıştır.

“Valilik ise sorumluları tespit etme yerine, suçluluk psikolojisiyle olayı örtbas etmenin telaşı içerisine girmiş, polise ateş açıldığını ileri sürerek olayın seyrini saptırmaya çalışmıştır.” (ÇT)