Google'un Aksaması Türkiye'yle Alakalı Değilmiş...

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "Google hizmetlerinde yavaşlama hiçbir biçimde Türkiye ile ilgili bir konu değil. Konu saptırılıyor. Google, satın aldığı ancak Türkiye'de mahkeme kararıyla yasaklanan Youtube sitesinin IP numaralarını, kendi IP numaralarıyla birleştirince sorun çıktı" dedi.

Yıldırım, sorundan Google Şirketinin sorumlu olduğunu ileri sürerek, Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 5 Mayıs 2008'de aldığı erişim yasağına hiç değinmedi: "Google, youtube yasağını gündeme getirmek amacıyla özel bir gayret içerisindedir."

Ancak Yıldırım gibi düşünmeyen İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yaman Akdeniz ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, google hizmetlerine çıkarılan zorluğun hukuka aykırı olduğunu savunarak girişim başlatmışlardı.

Youtube mükellef değil ama vergi çıkarıldı

Yıldırım, youtube sitesine yasağının hukuk yoluyla kaldırılmasının mümkün olduğunu, bunun da evrensel bir kurul olduğunu söyledi; "Ben youtube sitesinin izlemedim, izlemek de istemiyorum. Kim ne kadar yayın yaparsa yapsın" diye konuştu.

Bakan, Maliye Bakanlığı'nın vergi mükellefi olmamasına karşın, youtube "firması"na 30 milyon TL tutarında bir vergi i tahakkuk ettiğini açıkladı:

"Türk vatandaşları ne kadar yargı ve hukuka saygılıysa bunların böyle saygılı olması lazım. Türkiye'de bir irtibat bürosu açsınlar, bir şubeleri ve irtibatlı kişileri olsun. Reklam gelirleriyle Türkiye ye katkısı olmayan bu tutumun devam ettirilmesi, vergi veren vatandaşlarımızı da rahatsız eder."

Youtube'un ülkede şubesi varmış...

Youtube şirketinden "hukukun ve Türkiye'deki yasaların gerektirdiği şartları yerine getirmeye", Türkiye'de temsilcilik açmaya ve vergi mükellefi olmaya çağıran Yıldırım, şirketin dünyada 20'den fazla ülkede şubesinin bulunduğu ve o ülkelerin kanunların harfiyen saygı gösterdiğini savundu:

"Biz de aynısını istiyoruz. Türkiye'den para kazanmak istiyorlar. Vatandaşı manipüle ederek hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklar." (EÖ)