* Fotoğraf: Anadolu Ajansı (AA) - Haber: Mezopotamya Ajansı (MA)
Bugün, 23 Ekim 2022. Van depreminin 11. yılı.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Van İl Koordinasyon Kurulu, 23 Ekim 2011 tarihinde kentte meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremin yıldönümü dolayısıyla bugün Akköprü Anıt Parkta bulunan Deprem Anıtı önünde bir basın açıklaması yaptı.
Burada konuşan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Van Şube Başkanı Mihail Atik, depremde hasar gören binaların risk tespitinin yapılmasını, olası depremlere karşı önlem alınmasını talep etti.
* Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı (MA)
Bu bağlamda konuşan İMO Van Şube Başkanı Atik, "Coğrafyamızın aktif bir deprem kuşağında yer alması ve büyük can kayıplarına sebep olmuş depremlere rağmen gerekli derslerin alınmamış olması nedeniyle aynı sorunları tekrar tekrar gündeme getiriyoruz" dedi.
Yaşanan depremlerde can ve mal kaybının önüne ancak tedbirlerle geçilebileceğine işaret eden Atik, depremde hasar gören, fakat hâlâ kullanılmaya devam eden binalar için risk tespiti yapılması gerektiğini ifade ederek alınması gereken tedbirleri şu şekilde sıraladı:
"Mühendislik biliminin gerekleri dikkate alınmalı, yapıya başlanmadan önce ilgili raporlar, projelendirmeler, kontrol ve denetimler standartlara uygun yapılmalı, riskli alanlar imara açılmamalı, bilimsel normlara dayalı yer seçimi yapılmalı, ada ve parsel bazlı tüm yapılaşmalarda mühendislik hizmeti almayan hiçbir uygulamaya ruhsat verilmemeli.
"Zemin etütleri, yapı statiği gibi hayati önemlere sahip çalışmalar mühendislik gözetim ve denetiminden uzak tutulmamalı. Bunlarla beraber imar, rant meselesine çıkar menfaatlerine göre oluşturulmamalı.
"Hazırlanan imar çalışmaları kamuoyuna açık olmalı, üniversite ve mesleki odalar mutlaka sürece dahil edilmeli, bilimsel teknik ve mühendislikten uzak hiçbir mekana yapı uygunluğu için müsaade edilmemeli."
Atik, tedbirlerle depremin etkilerinin en aza indirileceğini kaydederek konuşmasına özetle şu sözlerle devam etti:
"Depremlere karşı hazırlıklı olma ve deprem zararlarını en aza indirme politikaları, merkezi ve yerel yönetimlerin önceliği olmalı.
"Ülkeyi ve toplumu depreme karşı hazırlıklı hale getirmek ve her canlının depreme karşı güvenli yapılarda yaşamasını sağlamak devleti yönetenlerin asli sorumluluğunda. Depremlerde yaşanacak can ve mal kayıplarını kaza ya da kader olarak tanımlayacak hatalara düşmeden, alınacak bilimsel önlemler ve bilinçli eğitimler ile zararın en aza indirilebileceğini unutmamalıyız." (SD)