Gemi söküm işçiler Aliağa'da: İnsanca yaşamak hakkımız
*Fotoğraf: Gazete Duvar
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan gemi söküm tesisinde iş bırakan işçilerin direnişleri 9 gündür sürüyor.
Bugün (20 Şubat) Aliağa Demokrasi Meydanı'nda toplanan işçiler, kitlesel basın açıklaması düzenledi.
İşçiler ve ailelerinin yanı sıra çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de katıldığı açıklamada, meydana “Gemi söküm cehennem, işçiler köle kalmayacak” yazılı pankart asıldı.
Halaylarla başlayan basın açıklamasında sık sık “Direne direne kazanacağız” ve “Gemileri yaktık geri dönüş yok” sloganları atıldı. Açıklama öncesi iş cinayetlerinde ölen tüm emekçiler için saygı duruşunda bulunuldu.
"Muhatap bulamıyoruz"
Gazete Duvar'dan Özlem Kara ve Cihan Başakçıoğlu'nun haberine göre, saygı duruşunun ardından konuşan gemi söküm işçileri, 9 gündür patronlara seslerini duyurmaya çalıştıklarını belirterek, insanca yaşam ve ücret istediklerini söylediler.
Karşılarında muhatap bulamadıklarını ifade eden işçiler, “Biz başkaldırdık, insanca yaşamak bizim hakkımız” dedi. Başka bir işçi de, “Biz burada emeğimizin alınterimizin mücadelesini veriyoruz, vereceğiz de. Geri adım atmayacağız” diyerek, kararlılıklarını vurguladı.
"Patronlar kâr rekorları kırıyor"
İşçiler adına açıklama yapan Erdem Pektaş, işçilerin haklarını ve alın terinin karşılığını istediğini söyledi. Yıllardır tersane patronlarının işçilere reva gördüğü yaşamı, çalışma koşullarını kabul etmediklerini vurgulayan Pektaş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Dünya'nın 3. büyük, Avrupa'nın ise tek gemi söküm tersanesi olduğumuz ifade ediliyor. Yıllık 200 milyon dolarlık iş hacminden söz ediliyor. Tersane patronları kâr rekorları kırıyor. Ama biz, tersanede tüm değerleri yaratan işçiler olarak emeğimizin, alın terimizin karşılığını alamıyoruz.
"İnsanca çalışma koşulları istiyoruz"
"Her gün artan enflasyon karşısında biraz daha eziliyoruz. İnsanca yaşanabilecek bir ücret istiyoruz. Arkadaşlar; Bizler burada ağır şartlarda çalışıyoruz. Ağır sanayi olmamıza rağmen, bu iş kolunda sayılmıyoruz. Uzayıp giden mesailer, sadece kağıt üzerinde kalan denetimler, alınmayan önlemler hemen her gün ölüme ya da sakatlanmalara davetiye çıkarıyor.
"Çoğu durumda işverenler kişisel koruyucu donanımı ya kendimizin almasını istiyor ya da zamanında ve tam olarak dağıtmıyor. Sosyal tesisler neredeyse kullanılamaz durumda. Güvenli ve insanca çalışma koşulları istiyoruz.”
Pektaş işçilerin taleplerini şöyle sıraladı:
* Ücretlerimize zam istiyoruz. (Gemi: 500, Saha: 450, Çırak: 350, Sapancı: 400, Atölye çalışanları: 450, Gemi'deki operatör: 500, Saha'daki operatör: 450, Şoför:450/günlük ücret)
* Haklı taleplerimizden kaynaklı gerçekleştirdiğimiz eylemlerimizden dolayı kimsenin işten atılmayacağına dair güvence istiyoruz. Açılan davanın geri çekilmesini bekliyoruz.
* Taleplerimiz ve temsilcilerimiz protokol altına alınarak, tanınsın istiyoruz.
* Maaşların alınan ücret üzerinden bankaya yatırılmasını istiyoruz.
* Mesai saat ücretlerinde, 4 saatin 1 yevmiye olmasını istiyoruz.
* Olumsuz hava koşullarından dolayı çalışılmaması durumunda yevmiyelerin kesilmemesini istiyoruz.
* KKD'lerin (Kişisel Koruyucu Donanım) zamanında eksiksiz dağıtılmasını istiyoruz.
* Oksijen lambalarının bakımı ve eksikliklerinin giderilmesini istiyoruz.
* Sigortaların kesilmemesini istiyoruz.
* Sosyal tesislerin düzeltilmesini istiyoruz.
* Mazeret izinlerinin yevmiyeden kesilmemesini istiyoruz.
* Resmi tatillerin ekstra mesai olarak verilmesini istiyoruz.
* Cumartesi günleri yarım gün çalışma olmalı. Tam gün çalışılması durumunda ekstra mesai ücreti verilmesini istiyoruz.
* Yıllık izinlerin verilmesini istiyoruz.
* Mevcut sertifikanın bütün şantiyelerde geçerli olmasını istiyoruz.
* İşe giriş kısmında sağlık raporu ücretinin işveren tarafından karşılanmasını istiyoruz.
* Zamların 6 ayda bir yapılmasını istiyoruz.
* Gemi sökümün ağır sanayi olarak tanınmasını istiyoruz.
Pektaş talepleri kabul edilene kadar haklı ve meşru mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı. (RT)