Emek Platformu’nun toplantısı sonrasında açıklama yapan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Başkanı
Mustafa Kumlu, tasarıyla kazanılmış hakların kaybedildiğini söyledi.
Tasarının yasalaşmaması gerektiğini kaydeden Kumlu, 13 Mart’ta kitlesel
basın açıklamaları yapacaklarını ve 14 Mart’ta da uyarı amaçlı iki saat
iş bırakacaklarını ifade etti.
Kumlu, “Bu uyarılara rağmen
tasarı Meclis’te görüşülmeye başlanırsa, aynı gün Emek Platformu
Bileşenleri’nin yönetici ve temsilcileri Ankara’da toplanıp tepkilerini
TBMM’ye ileteceklerdir” dedi.
İşçi ve kamu emekçileri sendikalarıyla demokratik kitle örgütlerinin oluşturduğu Platform, sosyal güvenlik yasa tasarısına karşı ortak eylemler örgütlemek üzere bugün öğleden sonra Türk-İş Genel Merkezi'nde toplandı.
Türk-İş Başkanlar Kurulu’nda, 12 Mart Çarşamba günü iki saatlik bir iş bırakma eylemi kararı alınmıştı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye Mimar ve Mühendisleri Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Eczacılar Odası da iş bırakma eylemi yapılması gerektiği görüşündeydi. Bu örgütler, iki saat yerine bir günlük grevin örgütlemesi istiyordu.
Hak-İş eyleme katılmayacaklarını açıklamıştı. Memur-Sen ve Kamu-Sen'se ortak eyleme destek vereceklerini belirtmişti.
Ntv'ye konuşan Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel, yasa tasarısının hazırlanması aşamasında hükümetin sosyal tarafları sürece katmadığını vurguladı.
2028'e kadar kademeli olarak artışla emeklilik prim gün sayısının 9 bine çıkarılmasını kabul etmeyeceklerini belirten Türkel, sosyal güvenlik sistemindeki bütçe açıklarının kayıt dışı ekonomiden kaynaklandığını vurguladı.
Türkel, buna karşı örgütlenme önündeki engellerin kaldırılmasını talep etti ve hükümetin bu konuda hiçbir girişimde bulunmadığını ekledi.
Sosyal Güvenlik Kurumu başkanı Tahsin Güney'se sosyal güvenlik reformunun teknik gereklilik nedeniyle kademeli bir geçişi öngördüğünü belirtti.
Varolan sistemin yarattığı açığın büyüyeceğini aktaran Güney, reformun amacının sosyal güvenlik için ayrılan kaynağın "akılcı ve adaletli bir biçimde" dağıtılması olduğunu da ekledi.
Halen Meclis'te olan tasarıya göre,