Yeni Adli Yıl açılışında gündeme gelen yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti gibi kavramlar Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi'nin İstanbul Barosu Orhan Apaydın Salonu'nda yapılan bir panelde de konuşuldu.
Panelin açılışında konuşan Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu, yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesinden daima adli yıl açış konuşmalarında veya partilerin seçim beyannamelerinde söz edilirken hükümet programlarına yansımadığından yakındı.
"Yargı Bağımsız mı? Yargıya Kimler Neden Müdahale Ediyor?" başlıklı panelde, 19 gün önce Nijeryalı Festus (Fastos) Okey'in Beyoğlu Emniyeti'nde ölümü ve hazırlıkları kamuoyuna kapalı yürütülen yeni Anayasa çalışmaları da eleştirildi.
Kolçuoğlu, "elimiz kolumuz bağlı, yetki verilmiyor" diye yakınan polisin, eleştirilerine rağmen yasalaşan Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunuyla (PVSK) birlikte işkence ve benzeri uygulamalara yeniden başladığını, avukatların dahi bu tarzda muamelelere tabi tutulduğunu savunarak Okey'in yaşadıklarını örnek verdi.
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Taha Parla, yeni Anayasa hazırlıklarını "yine perakende ve gayrı ciddi" hazırlandığını, Ergun Özbudun'un taslağı hazırlattığı altı kişilik heyetin ehil olup olmadıklarının, niçin onlara görev verildiğinin sorgulanması gerektiğini ifade etti.
Şemdinli davası gibi, ordu otoritesinin yargıç bağımsızlığı ve hukuk üzerindeki müdahalelerine örneklerin verildiği panelde Parla, "Yürütmenin bir parçası ordunun ikinci bir yargı sistemiyle öne çıkmasına karşı durmalıyız" dedi; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yerinin yeni Anayasa taslağında "problemli" olduğunu kaydetti.
Konuşmasında "yargıç kalitesi"ne vurgu yapan emekli DGM Savcısı Mete Göktürk ise, HSYK kararlarının yargı denetimi dışında olmasını eleştirdi; eski Van savcısı Ferhat Sarıkaya'nın başından geçenlerini örnek verdi.
Türkiye'de hala adli soruşturma birimi kurulamadığını, İçişleri Bakanlığı güvenlik birimlerinin kaleme aldığı fezlekelerin doğrudan iddianameye dönüştüğünü kaydeden Göktürk, "Yargı artık evrensel olmaya doğru gidiyor. Acaba, kaç yargıç bir yabancı dilden bir toplantıyı izleyebiliyor. Yargıç kalitesinin yükseltilmesi lazım" dedi.
Darbe döneminde açılmış bir davadan halen yargılanan gazeteci-yazar Ertuğrul Mavioğlu, emniyetin "polisin silahına davranırken boğuşma sırasında kaza kurşunuyla öldü" dediği Festus Okey olayını duyduğunda "deja vu" duygusu yaşadığını belirterek geçmişte 1981'de Zeki Yumurtacı ve 1984'te Cenap Dizdaroğlu'nun ölümünü anımsattı.
12 Eylül döneminde yargılanan "Beynelmilel" filminin yönetmenlerinden Sırrı Süreyya Önder de, Maraş Katliamı'nı protesto ettiği için 16 yaşında hapse girdiğini, CHP milletvekillerinin "faşist" olarak nitelendirdiği PVSK'nu onaylamasını "incitici" bulduğunu söyledi.
ÇHD Genel Sekreteri Selçuk Kozağaçlı, yargıya müdahalenin kendisini farklı biçimde gösterdiğini, Şemdinli'deki kitabevinin bombalanmasıyla ilgili keşif yapmak isteyen Van Ağır Ceza Mahkemesi'ne Hakkari Valiliği'nin "can güvenliğiniz yok" diyerek karşı çıktığını, bunun bir şekilde keşif yapamazsınız demek olduğunu ifade etti. (EÖ/NZ)