Ermenice ve Türkçe yayın yapan Agos Gazetesi bu hafta 1000. sayısıyla okuyucuyla buluştu.
bianet’e konuşan Agos Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan Agos’un bin sayısında sadece gazete çalışanlarının değin onlarca kişinin emeği olduğunu belirterek Ermeni toplumunun bin sayılık gazete çıkarmasının önemini vurguladı.
“Bundan 100 yıl önceye bakıyorum, bin sayı çıkarabilen bir gazete yok. Eskiden iki milyon nüfusluk bir toplumun çıkardığı gazete vardı, bugün 60 bin nüfuslu bir toplum tarafından çıkarılıyor. Bu nedenle Ermeni toplumunun kendi gücü ve çabasıyla bininci sayıyı çıkarmak çok önemli, çok anlamlı.
“Bunu başta Hrant Dink olmak üzere, sadece gazete çalışanlarına değil, gazeteye katkı sunan sayısız kişiye borçluyuz.”
Bundan sonra aynı zihniyetle yayına devam etmeye çalışacaklarını söyleyen Danzikyan, Agos’un Türkiye basın tarihinde ama en önemlisi Türkiye tarihinde çok önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti.
“Türkiye basın tarihinde çok sayıda özel haber, dosya yapıldı. Ama Agos bambaşka bir şey yaparak Türkiye tarihinin kapağını açtı. Bunun için çok da büyük bir bedel ödedi ama Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çok önemli bir yer kazandı.
“Agos, Hrant Dink’in yönetimiyle, sadece Sabiha Gökçen haberiyle değil, herkesin fısıldadığı ama asla yüksek sesle dile getirmediği birçok konuyu açtı. Bu şekilde normalleşmeye eşsiz katkısıyla Türkiye tarihinde çok özel bir yer edindi.”
5 Nisan 1996’da gazetenin ilk genel yayın yönetmeni de olan Hrant Dink, Luis Bakar, Harutyun Şeşetyan ve Anna Turay’dan oluşan bir girişimci kurulla yayın hayatına başladı.
Rupen Maşoyan’in hem Türkçe hem Ermenice’de “sabanın çizdiği, içine fidenin dikildiği çukur” anlamına gelen Agos ile isimlendirdiği gazetenin ilk yayın yönetmenliğini 19 Ocak 2007’de suikastle öldürülene kadar Hrant Dink yürüttü.
Dink’in ardından sırasıyla Etyen Mahçupyan, Rober Koptaş ve Yetvart Danzikyan görevi üstlendi.
Türkiye’nin tek Türkçe ve Ermenice yayın yapan gazetesi olan Agos, bininci sayısında, gazetenin ve Türkiye’nin tarihine iz düşmüş manşetlerine yer verdi.
Bu manşetlerden bazıları şöyle:
Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener, PKK lideri Abdullah Öcalan için Ermeni dölü’ ifadesini kullanmış ve tartışma yaratmıştı. Akşener daha sonra Ermeni toplumundan bir grubu makamında ağırlayıp “Ermeni vatandaşlarımdan özür diliyorum” demişti.
‘Kamp Armen’ ile ilgili sergi hazırlayan İnsan Hakları Derneği İstanbul şubesinin yöneticilerine 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İlk duruşmaya, Başkan Ercan Kanar’la yönetim kurulundan Turgay Kaya, Leyla Kaya ve İsmail Sarıoğlu katıldı.
Ani Kenti’nin yenilenip korunması için çalışmalar yürüten ‘Tarihi Miras Koruma Vakfı’, hazırladığı Türkçe sunuş metninde ‘Ani’ kentinin adını ‘Anı’ olarak kullandı.
Agos’un 410. sayısındaki “Sabiha-Hatun’un sırrı” haberi Türkiye kamuoyunda tartışma yarattı. Hürriyet, Agos’un haberini alıntılayarak manşet yaptı. Medyadaki tartışmaların ardından da Genel Kurmay Başkanlığı sert bir bildiri yayımladı.
Hrant Dink’in öldürüldüğü gün çıkan sayının manşetinde Surp Harç Kilisesi’nin açılışıyla ilgili sorunlar vardı.
Dink’in öldürülmesinden sonraki ilk sayı “Umuda uçtu” manşetiyle çıktı. Gazetenin başyazısında “Garip bir his ama ne Türkiye ne de Agos belki hiçbir zaman bu kadar güçlü olmamıştı” yazıyordu.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan İngiltere’den, CHP’li vekiller Onur Öymen ve Canan Arıtman Türkiye’den, “Türkiye’de yaşayan Ermenileri sınır dışı ederiz” açıklamasında bulundu. Erdoğan, gerekirse “Hadi siz de memleketinize” diyeceğini söyledi.
Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti, Ermeni soykırımında öldürülen ve tehcir edilen gazetecileri “öldürülen gazeteciler” listesine aldı. ÇGD Başkanı Ahmet Abakay “Bu geç kalınmış bir karardı. Eksiklerimizi gidermek insani görevimiz olacaktır” dedi.
Dink cinayetine ilişkin 17 Ocak 2012’de verilen mahkeme kararında cinayetin ardında örgüt bulunamamıştı. Dink’in vurulduğu yerde toplanan binlerce kişi “Karar hükümsüzdür” dedi. (EA)