Gazeteci Örgütlerinin Deklarasyonunun Tam Metni - 18 Ağustos 2010
Türkiye'de şu anda cezaevlerinde çok sayıda gazeteci ve basın çalışanı tutuklu yargılanıyor. Tutuklu yargılamalar dışında halen gazetecilerle ilgili 700'den fazla ceza ve tazminat davası mahkemelerde görülüyor. Gazetecileri mesleklerini yapmaktan alıkoyan hapis cezası Türkiye'de basın özgürlüğünü tehdit etmektedir.
Silivri'de süren Ergenekon davalarında 6 gazeteci yargılanıyor.  Hepsi soruşturmanın başından beri tutukludur. Savcılar soruşturmaları tamamladı, delilleri topladı, iddianameleri hazırladı. Davalar açıldı, duruşmalar sürüyor. Mahkeme başkanı lehte oy vermesine rağmen, gazetecilerin tahliye talepleri sürekli reddediliyor. Bazılarının tutukluluk süresi 2 yılı buldu. Açıkça görülüyor ki, tutuklama tedbir değil, cezalandırma aracı haline geldi.
Yargılama sonunda belki de suçsuzlukları ortaya çıkacak olan Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Deniz Yıldırım, Ufuk Akkaya, Hikmet Çiçek, Emcet Olcaytu ve Ergun Poyraz en 8-10 seneye mahkum olunca yatacak kadar uzun süre bu yüzden tutuklu kaldılar.
Bu yaşananları, “Hukuk devleti” ve “hukukun üstünlüğü” adına savunmaya çalışanlara anımsatmak isteriz.
Türkiye'nin geçmişindeki 33 yıllık Abdülhamit istibdadı, İstiklal Mahkemeleri dönemi, Takrir-i Sükun Kanunu dönemi, Tek parti dönemi ve Demokrat Parti dönemi dahil hiçbirinde hapse atılmış gazeteciler Ergenekon soruşturması bağlamında olduğu kadar uzun süre tutuklu kalmadılar.
Gazeteciler açısından bu uzun tutukluluk süresinin tek örneği hükümetin her fırsatta eleştirdiği ve şimdi “intikam” almaktan söz ettiği 12 Eylül 1980 darbesi dönemindeki “Barış Derneği” davasında görülmüştür.
Kişi özgürlüğü en temel özgürlüktür. 1982 Anayasası'ndaki 19/7 maddesine göre tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı, soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakkı vardır. Aynı hakkın kaynağı olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 5-6. maddesinde kişi özgürlüğü en geniş anlamda korunmaktadır. Biz; AİHM kararları doğrultusunda bir uygulama bekliyoruz. AİHM kararlarına açıkça aykırı olan bütün tutuklamaların kaldırılmasını istiyoruz.
Gazeteci arkadaşlarımız yalnız değildir ve yalnız bırakılmayacaktır.
Basın meslek örgütleri adına kamuoyuna saygıyla duyurulur.