Başbakanlık Talimatıyla Akreditasyon Sansürüne Tepki

Çağlayan’da rehin alınıp, polisin operasyonun ardından kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın Eyüp Sultan Camisi’ndeki cenaze törenine Hürriyet, Cumhuriyet, Bugün, Milat, Taraf ve Zaman gazeteleri ile CNN Türk, Bugün TV, Kanaltürk, İMC TV; Samanyolu TV, Cihan Haber Ajansı ile Doğan Haber Ajansı muhabir, foto muhabiri ve kameramanları alınmadı.

YeniŞafak ve Akşam'dan kopyala yapıştır haber

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ile Basın Konseyi bu akreditasyon sansürüne tepki gösterirken YeniŞafak ve Akşam gazeteleri sansür haberini birebir şu ifadelerle verdi:

“Terör eylemine karşı net tavır göstermeyen, teröristleri 'eylemci' olarak niteleyen basın kuruluşları cenaze törenini takip edemedi. Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı'nın kararının gerekçesi şunlar: ‘Bir terör örgütünün hedeflerine hizmet edecek propagandasına yardımcı olacak yayın yapmak. Terör örgütüne karşı net tavır göstermeyen yayın kurumlarına karşı vatandaşın gösterebileceği tepkiyi önlemek.’”

TGC'den tepki

Sansüre basın örgütleri ise tepki gösteriyor. TGC akreditasyon sansürünü kınadığı açıklamasında, Başbakanlık’tan gelen bu sansür talimatıyla ilgili “Kamuoyunu bilgilendirme görevi ile orada bulunan gazeteciler arasında eşitlik ilkesine aykırı düşmektedir” ifadesini kullandı.

Basın Konseyi'nden tepki

Basın Konseyi de sansür nedenin eylemcilerin Savcı Kiraz’ın rehin alındığı fotoğrafların yayınlanması olduğunu hatırlattı. Söz konusu fotoğrafın “etik açıdan doğruluğu tartışılabilir” olduğunu ifade eden Basın Konseyi  “Fakat bir idari kararla bunun ‘cezasını kesmek’ basın özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkına açık bir müdahaledir” değerlendirmesinde bulundu.

“Başbakanlık gerekçeleri doğru ise, söz konusu medya gruplarının toptancı bir yaklaşımla ‘terör propagandasına yardımcı’ olmakla suçlanmaları, hele birçoğunun eylemi açıkça ‘terör’ olarak nitelendirmeleri karşısında, kabul edilemez bir ithamdır.

“Demokratik bir hukuk devletinde, basın mensuplarına karşı ‘tepki’ veya saldırı riski varsa, hükümetin görevi, basını engellemek değil, AİHM’in yerleşik içtihadında belirtildiği üzere, özgür basına yönelik olası saldırıları önleyerek basının görevini güven içinde sürdürebilmesini sağlamaktır.”

Basın Konseyi sansür uygulamasına son verilmesini istedi. (EA)

Fotoğraf: Metin Pala, AA