Taksim'de Suruç Saldırısını Protesto Edenlere Polis Saldırdı

Polis, Galatasaray Meydanı’nda Suruç’ta meydana gelen bombalı saldırıyı protesto eden binlerce kişiye basın açıklamasının ardından dağılırlarken, tazyikli su ve gaz bombalarıyla saldırdı.

Beyza Kural

Taksim'de Suruç Saldırısını Protesto Edenlere Polis Saldırdı

Urfa’nın Suruç ilçesinde en az 31 kişinin ölümüne ve 76 kişinin yaralanmasına neden olan bombalı saldırıyı protesto eden gruba polis Galatasaray Meydanı’nda saldırdı.

Saat 19.00’da Tünel’de biraraya gelen binlerce kişi Galatasaray’a kadar yürüdü.

Burada basın açıklaması okuyan grup, saat 20.40'ta dağılırken polisin gaz bombalı ve tazyikli sulu saldırısına uğradı. Bazı gruplar polise kırmızı boya ve havai fişekle karşılık verdi. Saldırı sonrası insanlar ara sokaklara dağıldı. Polisin saldırısı ara sokaklarda da sürdü.

Yürüyüş binlerle Tünel'den başladı

Suruç'ta öğlen saatlerinde Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) çağrısıyla Suruç'tan Kobanê'ye gidecek gençlere yönelik düzenlenen ve en az 31 kişinin hayatını kaybedip 100'e yakın kişinin yaralandığı saldırıyı protesto için Türkiye ve dünyanın pek çok kentinde protesto yürüyüşü çağrıları yapılmıştı.

İstanbul'da insanlar Galatasaray'a yürümek için saat 18.30 sularında Tünel'de toplanmaya başladı. Yürüyüşe HDP vekilleri Garo Paylan, Beyza Üstün, Sezai Temelli, Meral Danış Beştaş, Filiz Kerestecioğlu, Hüda Kaya ve CHP vekilleri Mahmut Tanal ile Selina Doğan da katıldı.

"Katliamcı IŞİD çeteleri yenilecek, direnen halklar kazanacak" ve Gençlik Örgütleri imzalı "Katillerden hesabı gençlik soracak" yazılı pankartların ardında aralarında ESP, Halkevleri, TMMOB, Kaldıraç, BHH, SDP, SYKP, Nor Zartonk'un da olduğu çok sayıda kişi ve kurum yürüyüşe başladı.

"Yürüyüş boyunca Katil IŞİD, işbirlikçi AKP", "Faşizme karşı omuz omuza", "Kobanê IŞİD'e mezar olacak" sloganları atıldı.

"Sorumlu IŞİD ve AKP"

Yürüyüş Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi ile devam etti. Polisin TOMA'larla Taksim Meydanı'na giden yolu kapattığı görüldü.

Saygı duruşunun ardından yürüyüşe katılanlar adına yapılan açıklamayı ESP'den Suat Çorlu okudu. Açıklamada Suruç'taki saldırının sorumlusu olarak IŞİD ve AKP iktidarı gösterildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Canilik ve barbarlık örneği olan bu saldırı, halklarımız arasında oluşturulmak istenen dayanışmaya, halklarımızın kurtuluş özlemlerine, birilikte aşama iradesine, barış ve özgürlüğe, Rojava devrimi ile Kobanê drenişine, devrim umutlarına karşı yapılmıştır.

"Bu saldırı 7 Haziran seçimlerinde halklarımız barış ve birlikte yaşama iradesinin kazanımlarını ortadan kaldırma çabasının devamıdır. Dün Reyhanlı katlimını planlayanlar ve gerçekleştirenler, Diyarbakır'da HDP mitingini kana bulayanlar, Adana ve Mersin'de HDP binalarını bombalayanlar kimse, bu katliamın failleri de onlardır. Cudi'yi yakarak doğayı katledenler de onlardır. Yıllardır DAİŞ çetelerine, silah yollayarak kol kanat geren, sınırları DAİŞ'e sınırsızca açan Erdoğan ve AKP iktidarıdır."

"Bu saldırıyı gerçekleştirenler Kobanê devrimini ezmek ve boğmak isteyen DAİŞ çeteleri ve onunla işbirliğinde olan AKP iktidarıdır. Bu katliam MİT-Kontrgerilla-DAİŞ işbirliğiyle gerçekleşmiştir."

"Katliamı gerçekleştiren, planlayanlar derhal açığa çıkarılmalı. Halklarımızın ihtiyaç duyduğu barış ve kardeşlik ortamının yaratılması için tüm demokrasi güçlerinin faşizme ve DAİŞ barbarlığına karşı omuz omuza olmaya çağırıyoruz."

"Onların çıkınında özgürlük vardı"

Açıklamanın ardından yürüyüşe katılan grup temsilcileri söz aldı. Saldırıyı kınadılar. AKP ve IŞİD'i saldırıdan sorumlu tuttukları konuşmalarında barış, özgürlük, eşitlik için birlikte mücadele vurgusu vardı.

ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi: Onlar kendilerine Gezi'nin çocukları diyorlardı. Onların çıkışı Kobanê ile batıyı buluşturmaktı. Çıkınlarında barış, kardeşlik ve özgürlük vardı. Bu saldırı seçim öncesinde HDP'ye yönelik saldırıların aynısıdır. Failleri hepimiz biliyoruz. Saldırı sadece SGDF'ye değil Türkiye'nin tüm halklarına, toplumsal kesimlerine yapılmıştır. AKP savaş istiyor, biz barış ve özgürlüğü muştulayacağız.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş: Roboski katliamından sonra en büyük katliam IŞİD ve AKP işbirliğiyle yaşandı. Katliamların nasıl planlandığını hepimiz biliyoruz. Erdoğan, 'Türkiye'nin güneyinde asla oluşuma izin vermem' , Burhan Kuzu ' Biz istikrar ya da kaos dedik, halklar kaosu seçti' dedi. Tüm Türkiye'ye kaos getireceklerini ilan ettiler. Mit tıralarıyla IŞİD'e silah gönderen Türkiye Cumhuriyeti devleti, SGDF'li gençlerin Kobanê'ye götürdüğü oyuncaklara tahammül edemedi.

SGDF / Özgür Bedel: Saldırı barışa, özgürlüklere yapıldı. Katliamları Diyarbakır'da Roboski'den Gazi'den, Sivas'tan biliyoruz. Sorumluları devletin başındaki iktidar, cumhurbaşkanıi başbakan, sokakları tutan polisler. Saldırı ile barışı inşa etmemize engel olabileceklerini zannediyorlar. Saldırıların bizi yıldırmayacağını kendileri de biliyor. Özgür ülkeyi kuracağız. Barışın ve özügrlüğün gücünü tüm sokaklara taşımak, onların neden orada olduğunu herkese duyurmak gerekir.

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu: Yapılacak tek şey birlikteliği, direnişi büyütmek. Eşitlik, özgürlük barış için, AKP'yi sandıkta, mecliste, sokakta yok edene dek omuza mücadeleyi sürdüreceğiz.

"IŞİD'e mühimmat verenler katliamın ortağı"

SDP Genel Başkanı Ufuk Göllü: Bu katliam AKP ve IŞİD işbirliğinin kanıtı. IŞİD'e mühimmat verenler katliamın ortağıdır.

Emekçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sibel Uzun: Kaybettiğimiz gençler bu ülkenin yüz aklarıydı, onların bıraktığı yerden mücadeleye devam edeceğiz.

ÖDP Genel Başkanı Alper Taş: SGDF'nin başlattığı faaliyet hepimizin faaliyeti olmalı. IŞİD çetesi ilk yenilgiyi insanlık karşısında Rojava'da aldı. IŞİD, Rojava'daki dayanışmayı kırmak istiyor. IŞİD'e verilecek en büyük yanıt bu dayanışmayı büyütmektir.

KESK İStanbul Şubeler Platformu / Fadime Kavak: Türkiye'de işçiler, emekçiler halklar AKP'yi istemiyor. Barış istiyoruz.

CHP Milletvekili Mahmut Tanal: Katliamın adresi bellidir, AKP'nin politikalarının sonucudur, MİT tırlarıdır. Türkiye'den Suriye'ye silah sevkiyatına izin veren, IŞİD'e terör örgütü diyemeyenler sorumludur. Faşizme karşı omuz omuza olmak zorundayız.

Halkevleri, SYKP ve BDSP adına yapılan konuşmalarda da saldırı kınandı. (EKN/BK/ÇT)