Dink Cinayeti'nde Yeni Karar: Kamu Görevlileri Yargılanmalı

Ailesi ve avukatları, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürüldüğü 19 Ocak 2007 tarihinden beri cinayette parmağı ve sorumluluğu olan kamu görevlilerinin yargı önüne çıkarmak için didiniyor.

Dink avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kendilerine dün (5 Haziran) tebliğ edilen kararla, dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü sekiz görevlisinin yargılanması için artık engel kalmadığını belirtti.

Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 21 Mayıs’ta oybirliğiyle aldığı kararında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi mahkum eden 14 Eylül 2010 tarihli Dink&Türkiye kararında cinayette kamu görevlileriyle ilgili etkin soruşturma yürütülmesini talep etmesine karşın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın verdiği kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararını kaldırdı. Karar, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri ve İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Gündür'ü ilgilendiriyor.

Kararda, “Madde ve ihlal kararı içeriği birlikte değerlendirildiğinde; bağlayıcı olan ihlal(in) yerine getirilmesinin ancak C.Başsavcılığınca doğrudan soruşturma yapılması ile mümkün olacağı anlaşılmaktadır. Aksinin kabulü halinde soruşturma bakımından kısır bir döngünün ortaya çıkacağı tartışmasızdır…” deniliyor.

Vali ve polislere dava açılabilecek

Bu durumda, cinayetten yedi yıl sonra dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celallettin Cerrah ve Emniyet görevlileri Ahmet İlhan Güler, Bülent Köksal, İbrahim Pala, İbrahim Şevki Eldivan, Volkan Altunbulak, Bahadır Tekin, Özcan Özkan ile dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör hakkında cinayette sorumlulukları nedeniyle dava açılabilecek.

Dink avukatları, yaklaşık sekiz yıldır cinayette devletin sorumluluğunun belirlenmesi için uğraşıyorlar. Avukatlar, cinayetten sonra, AİHM kararından sonra ve en son “AİHM etkin soruşturma yapılmadığını tespit ettikten 3 ay sonra yeniden soruşturma açılır” düzenlemesinden sonra, İstanbul Valiliği, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ve Trabzon İl Jandarma Komutanlığı görevlileri hakkında bir kaç kez suç duyurunda bulunmuşlardı.

Avukatlar, yetkililerin cinayet sanığı Yasin Hayal’i izlemeyerek cinayet öncesi önlem almadıkları, sonrasındaysa uyarılara dair belgeler üzerinde oynadıkları gerekçesiyle yargılanmalarını bekliyor.

Bağlantıların tespiti zorlaştı

Mayıs sonunda, soruşturmayı sürdüren İstanbul Cumhuriyet Savcısı Yusuf Hakkı Doğan, soruşturmanın akıbetini soran Adalet Bakanlığı’na, kamu görevlileriyle ilgili soruşturmada, tanık dinlenme aşamasının tamamlandığını, şüpheli dinleme aşamasına gelindiğini ancak cinayetle ilgili bağlantıların tespitinin zorlaştığını bildirdi.

Dink davası İskender’i bekliyor

18 Nisan’da İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, cinayet davasında Yargıtay’ın aleyhine bozma kararı verdiği sanık Ahmet İskender hala yakalanamadığı için Yargıtay kararına uyma ya da direnme yönünde bir karar alamadı. İskender’in yakalanması için karar alındığı duruşmada söz alan Bakırcıoğlu, görevini yapmayarak cinayete sebebiyet vermekle suçlandığı halde görevi ihmalden yargılanan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz’ün davasının Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nden İstanbul’daki ana davayla birleştirilmesinin zorunluluk olduğunu ifade etti. Mahkeme, Bakırcıoğlu’nun talebi konusunda da karar alamadı. Dava 17 Temmuz’da sürecek.

Yargıtay, Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve diğer sanıkların terör örgütü üyesi değil suç örgütü üyesi olduğuna kanaat getirerek cezaları bozmuştu. Özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yasayla kaldırılmasından sonra dava için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi görevlendirilmişti. 

Samast ana davaya doğru

15 Nisan’da İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, cinayetten mahkum olan ancak “örgüt üyesi” olmaktan yargıladığı Ogün Samast’ın ana davayla birleştirilmesi için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nden görüşünü sordu.

Bu mahkeme de, avukat Bakırcıoğlu, “Dink cinayetini işleyen örgütün üst yapılanması ve bağlantıları ortaya çıkartılamadı. Cinayetten sorumlu olan kamu görevlileri hakkında davalar açılamadı. Cinayetin önemli toplumsal ve siyasal sonuçları oldu” dedi. Dava 27 Haziran’da sürecek. (EÖ)