Ogün Samast: Suçlu Ben Değilim, Manşetler

İkinci kez Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne çıkan gazeteci Hrant Dink suikastinin tetikçisi zanlısı Ogün Samast, kendisinin değil, onu vatan haini gösteren manşetlerin suçlu olduğunu söyledi. Samast, "Şimdi onlar neredeler?" dedi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davanın sanığı Ogün Samast, Gülhane'de bulunan Çocuk Mahkemeleri'ne getirildi. Duruşma nedeniyle sabah saatlerinden itibaren adliye binası ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.

"Şimdi o manşetleri atanlar düşünsün"

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanırken suç tarihinde 17 yaşında olduğu gerekçesiyle dosyası 25 Ekim 2010'da ayrılan ve bugün ikinci kez çocuk mahkemesine çıkan Samast, mahkeme heyetine yazdığı mektubu verdi.

Samast mektubunda, "Ben suçlu değilim. Suçlu olan Dink'i vatan haini gibi gösteren manşetlerdir. Ben gözümdeki çöpü çıkardım, şimdi o manşetleri atanlar düşünsün. Beni bu sürece getirenler şimdi nerede? Ben Agos'u bile bilmezdim. Bugün olsa Hrant Dink'le oturur konuşurdum." dedi. Samast, "Her şey 2004 yılındaki Türkiye-Gürcistan maçıyla başladı" diye bildirdi.

İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada dört ayrı tanık dinlendi. Tanıklardan biri, olay yerine yakın bir sokakta üç kişiyi arkalarından gördüğünü, üç kişiden birinin kıyafetlerinin Ogün Samast'ın kıyafetlerine benzediğini söyledi.

Belen: Azmettiricilerin sesiyle konuştu

Dink ailesi avukatlarından Bahri Bayram Belen, Samast'ın mektubunu, "Samast, kendisini bu cinayete azmettirenlerin sesiyle konuştu, bazı gazeteleri ve gazetecileri hedef gösterdi" sözleriyle değerlendirdi.

Belen, NTV'ye yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

"Ogün Samast, bugün ilk kez Yasin Hayal'in dışında birilerinin varlığından söz etti. Ortaokul mezunu bir kişi olmasına rağmen Ziya Paşa'dan alıntılar yaparak, cinayeti azmettirenlerin sesiyle konuştu. Bazı gazeteleri ve bazı gazetecileri de hedef gösterdi.

Hrant yazdığı, araştırdığı, düşündüğü, söylediği için öldürüldü. Mektupta da başka gazeteciler, köşe yazarları suçlandı. Bir anlamda hedef gösterildi. Bu çok önemli, yargı sürecinde yapılan ilk ciddi açıklama.

Samast, 'Ben kurban edildim. Bunları bilmiyordum, anlamazdım. Hrant'ı tanımazdım. Belli sözler, belli düşünceler bana aktarılarak bu cinayeti işlemeye azmettirildim' diyor. 'Benim gibi birçok genç, bu lafları duysa Hrant'ı düşünmeden öldürebilirdi' demek istiyor. Kendisini cinayet için ikna edenlerin varlığını da ilk kez söylüyor.

Cinayet anıyla ilgili sözlerini önceki duruşmalarda söylemişti. Bugün de 'Hrant Dnik'i vurmak için gitmiştim ama sonradan vurmamak için bahaneler bulmaya çalıştım. Yasin Hayal'den korktuğum için cinayeti gerçekleştirdim' dedi. Bu sözler basit bir savunma stratejisi. Önemli olan mektup ve aktarılan düşünceler.

2004 yılından söz etmesinin çok önemli bir anlamı olduğunu sanmıyorum. Haklı, meşru birtakım dayanakları olduğunu göstermek için aktardığı bir tarih.

Gazetecilerin, televizyoncuların, yazarların düşüncülerini beğenmeyebilirsiniz. Ancak beğenmediğiniz, onaylamadığınız düşünceleri nedeniyle bir gazetecinin, bir yazarın öldürülmesi kabul edilebilecek bir şey değildir. Cinayetin haklı, meşru, tahrik nedeni olarak kabul edilemez.

Bu açıklamalar daha önce söylenenleri, savunmamızı doğruluyor. Belki de cinayetin arkasındaki gerçek sorumlular gün yüzüne çıkabilir."

42 yıla kadar hapsi isteniyor

Samast'ın 19 Ocak 2007'de Dink'i öldürmekten 18 yıl ile 24 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. İddianamede, sanığın ''terör örgütüne üye olma'' ve ''ruhsatsız silah taşıma'' suçlamalarıyla da 8,5 yıl ile 18 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor. (BB/EÖ)