TÜBİTAK'tan Tahliye Yok

OdaTV'nin gazeteci sanıklarının tahliye talebi, bugün bir kez daha reddedildi.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) hazırladığı bilirkişi raporunun, OdaTV davasının görüldüğü İstanbul 16. Ağır Mahkemesi'ne yedi ay sonra ulaşmasının ardından sanık avukatları tahliye talebinde bulunmuştu.

Bugün tahliye talebini reddeden mahkeme, "TÜBİTAK,  dokümanların bilgisayarlara virüs yoluyla gönderdiğini doğrulamadı" açıklamasını yaptı.

Sanık avukatları TÜBİTAK raporu ile daha önceden alınmış Boğaziçi, Yıldız Teknik ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) üniversitelerinden alınan raporları karşılaştırarak bir değerlendirme açıkladı.

"TÜBİTAK raporunda, dokümanların virüs yoluyla gönderilmiş olabileceği yönünde bir değerlendirme yer alıyor. Bilirkişiler dosyaların virüs yoluyla gönderildiği yönünde bir bulguya ulaşamadıklarını ifade etseler de, böyle bir bulguya ulaşılamamış olmasının, söz konusu dokümanların virüs yoluyla gönderilmediği yönünde kesin bir sonuca götüremeyeceğini belirtiyorlar. Bir başka ifadeyle bilgisayar korsanları tarafından virüs izlerinin temizlenmiş olacağını ifade ediyorlar."

"TÜBİTAK  raporunun en çarpıcı noktası, suçlamalara dayanak dijital dokümanların tutuklu gazeteciler tarafından hiçbir şekilde oluşturulmamış, değiştirilmemiş ve erişim sağlanmamış (açılıp okunmamış) olması."

"Eğer yasal kullanıcılar tarafından bu dokümanlar oluşturulmamış, değiştirilmemiş ve erişim sağlanmamış ise bu dokümanları bilgisayarlara yükleyen ve silen kişiler kimlerdir?"

"Açılmayan bir belge üzerinde değişiklik yapılabilir mi? Açılmayan bir belge, aynı zamanda okunmamış demektir. O halde bunlar için 'örgüt talimatı', sanık gazeteciler için  'örgüt yöneticisi ve üyesi' denebilir mi?"

"Rapora göre, dijital dokümanların üst veri bilgilerinde 'normal kullanıcı davranışı ile açıklanamayacak' bir takım tutarsızlıklar bulunuyor. Bu durum söz konusu bilgisayarlara 'normal olmayan' bir müdahalenin gerçekleştirilmiş olduğunu gösteriyor."

Avukatlar, tüm bu bilgiler ışığında ve "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi de göz önünde bulundurularak tahliye talep etmişlerdi. (AS)